Klinik Psikolog Beyhan Budak, mutluluğun izini sürüyor

Mutluluk, yüzyıllar boyu nasıl elde edileceğine dair formülü aranmış bir duygu. Her dönemin arayışı kendine özgü. Sahi Kitap’tan çıkan Mutluluğu Kaybettiğin Yerde Arama isimli kitapta, milyonlarca kişi tarafından takip edilen Klinik Psikolog Beyhan Budak, mutluluğun izini sürüyor

SAĞLIK 07.11.2021, 17:53 07.11.2021, 17:59
Klinik Psikolog Beyhan Budak, mutluluğun izini sürüyor

Herkesin mutluluğu aradığı bir dönemde Sahi Kitap'tan Klinik Psikolog Beyhan Budak imzalı çıkan kitap ilaç gibi geldi. Ama Budak kitabının başlığında "Mutluluğu kaybettiğin yerde arama" diyor. "Peki nerede arayacağız?" diye soruyorum... Uzun bir röportaj konusu olarak başlıyoruz konuşmaya:

- Mutluluğu Kaybettiğin Yerde Arama yeni kitabınızın ismi. Neden kaybettiğimiz yerde aramamalıyız mutluluğu?
- Mutluluk modern insanın en büyük kayıp hazinelerinden biri. Yemek yerken, seyahat ederken, birçok şeyi yaparken peşinde olduğumuz şey mutluluk. Bir yandan bu kadar çok imkanın içinde yaşadığımız bir dönemdeyiz. Bundan 100 yıl önce iki öğünde tek çeşit yemek yiyerek, aynı köy içinde yaşayıp, hayatını orada devam ettirebiliyorken şimdi işler farklı.
Kahvaltılara gidiyoruz, 40 çeşit ürün masamızda, dünyanın her yerini gezme şansına sahibiz. Ama eskiye göre kaygı ve depresyon oranları çok daha fazla. Burada insan sorgulamaya başlıyor.


- Daha çok sahip olmak, daha çok mutluluk garantisi vermiyor yani...
- Hep daha çok şeye sahip olursak daha çok mutlu oluruz diye düşündük.
Ama demek ki işin formülü burada değil. Bir şeylere sahip oldukça mutluluk artmıyor. 15 yıldır, 15 binden fazla psikoterapi seansı yaptım, insanların mutlu olma çabasının arka planında saplantılı durumlar söz konusu. Bir ilişki, bir hedef, bir hayal konusundan yola çıkıyor. Belki de o hedeflediği şey onu mutsuz eden şey. Karşımda bir duvar var ve ben o duvarı yumruğumla kırmaya çalışıyorum. Duvar kırılmadıkça takıntı haline getiriyorum.
Duvarı kırmaya çalışırken elimi kırıyorum. Bu bir ilişki olabilir, bir iş olabilir... Bu ilişki beni mutlu edecek, o iş benim olmalı saplantısı, her şeyi kontrol etme arzusu insanı bitirir. İnsan aciz bir varlık. Bir şeyi sürekli aynı yerde kaybediyorsan ve onu takıntı haline getiriyorsun, o duvarı elinle kıramazsın

MESAJI DOĞRU OKUMALIYIZ

- Eee ne yapacağız peki?
- Mutluluk kabulle gelir. O duvarı elimle kıramam. Karadeniz atasözü vardır. "Sevdiğini alamıyorsan, aldığını seveceksin" diye... Mutluluk razı olmakla geliyor. İnat edersen, o duvarı saplantı haline getirirsem, yıllar yılı onun peşinde koşarım ve elim daimi olarak kırılır. Burada bir mesaj var, o duvar sana göre değil. İnsanın yerini değiştirmesi gerekiyor.
- Mutluluk dış etkenlere bağlı olunca da sıkıntı değil mi? İçimizde aramalıyız onu...
Kesinlikle. Kendi içimizde bir konuda mutsuz olduğumuz zaman diyoruz ki, bir kadın ya da adam gelecek ve o beni mutlu edecek. Ödül ilişki beklentisi. Daha çok kadınlar düşüyor bu düşünceye... Bir adam gelecek ve benim bugüne kadar yaşamadığım her şeyi yaşatacak. Bazı insanlar için bu dış etken, o işe sahip olmak, bazı insanlar için maddiyat; o eve, şu arabaya sahip olursam mutlu olacağım sanıyor. Bunların hepsine sahip olan insanlarla da karşılaştım, beklediğin şeyin on katına da sahip olsan, içinde bir şeyleri değiştirmediğin sürece mutsuz olacaksın. İçeride bir yerlerde kendimizle ilgili derdimiz var.
İnsanın kendini kabullenmesi, o mutluluğu içsel anlamda bulmak için çok önemli.

BİRİNİ DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞMA

- Kitabınız mutluluk için hap gibi bir formül vaat ediyor mu?
- Bu üçüncü kitabım, bir mucize vaat etmiyoruz. Biri o mucizeyi vaat ediyorsa orada başka bir amaç vardır. Gerçek hayatta büyük mucizeler yok. Okuyanın zihnine tohumlar ekmek istiyorum. Eğer kişi hazırsa o tohumlar yeşeriyor. Güzel sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Bu, kişinin değişime karşı ne kadar istekli olduğuyla alakalı. Kendi hayatınızın sorumluluğunu alıp, değişim için risk almanız gerekiyor.
- İnsanlar en çok neden mutsuz?
- İlişkileri yüzünden. Bizi bu dünyada en çok mutlu ve mutsuz eden şeylerin başında ilişkiler geliyor. Birincil noktada kadınerkek ilişkileri, sonrasında arkadaşlık ve aile ilişkileri. Asıl hastalar psikologlara gitmez, hasta ettiği insanlar gider. Diğer insanlara zarar veren, narsistik, psikopat özellikler barındıranlar bizi hasta eder. Böyle insanlar, sizi rahatsız eder, aşağılar, manipüle eder ve günün sonunda ağladığınızda, "Senin psikoloğa ihtiyacın var" der.
- En çok kadınlar mı, erkekler mi mutsuz?
- Eşit derecede. Ama kadınların farkındalığı daha yüksek. Kadınlar daha çok gelir. Bana gelenlerin yüzde 70'i kadınlar, kitapların, video izlemelerin çoğunluğu kadınlar. Kadınların kendi hayatlarına dair farkındalıklarının, sorunlarını kabullenme konusunda motivasyonlarının daha yüksek olduğunu düşünüyorum. Erkekler üzülse bile bunu saklıyorlar. Bir şekilde kendilerini bastırma ve öfkeyle telafi etme yoluna gidebiliyorlar.

KENDİ FORMÜLLERİM VAR

- Siz nasıl birisiniz?
- Ben kaygılı biriyim. Kendime uyguladığım bir prensip var. Diyelim sıkıntılı bir mevzu çok geriyor beni. İki üç gün içinde onu çözemezsem, onu kenara koyuyorum. "Burada gözümün önünde olmandan hiç memnun değilim, seni kenara koyuyorum" diyorum ve hayatımın rutinine odaklanmaya çalışıyorum. Sonra bir bakmışım o kenardaki düşünce küçülüp yok olmuş. Zaman içinde kendi kendine çözülmüş. Yaşadığınız problemlere bakın, eminim daha önce de yaşamıştınız. Ama insan her seferinde ilk kez yaşıyormuş gibi hissediyor. O zaman bu sorunla başa çıkamayacakmışız gibi hissederiz. O zaman kendime şunu soruyorum, "Beyhan sen bu problemi daha önce yaşadın mı? O zaman ne yaptın? O dert aşıldı mı, çözüldü mü? Şu an umurunda mı?" Yüzde yüz rahatlamıyorum ama daha işlevsel bir hale geliyorum.


- "Pozitif düşün pozitif olsun, olumlamalar yap" tarzı yaklaşımları nasıl buluyorsunuz?
- Psikoloğa geliyorsunuz, kafanıza bir mevzuyu çok takıyorsunuz, terapiye gelmişsiniz. Terapist diyor ki, "Takma kafana, sıkma canını, ayrıl o zaman..." Böyle bir şey yok. Elbette güzel düşünmek insanı motive eden bir şey ama duygular bir renk kartelası gibi. Bazen çok kötü hissederiz bazen iyi... İnsanların şöyle bir yanılgısı var: "Ben hiç üzülmemeliyim, hiç kaygılanmamalıyım." İnsan duygularını kabullenmeli. Olumlu düşünmeyi kafayı takmak da doğru değil. Her duygu bir mesaj. Olumlu düşünmek güzel ama olumsuz şeyler düşünürken onları bastırıp, "İyisin, seni seviyorum, mükemmelsin, her şey şahane" tarzı şeylerin bir mantığı yok. Olumlu düşünmeye çalışmak insanda tam tersi bir etki yaratıyor.
İnsanda suçluluk duygusu ortaya çıkarıyor. Duyguları bir tepenin üstünde otururken, trenin geçişi gibi izlemeliyiz. O treni yorumlayabiliriz, bize rahatsızlık da verebilir ama treni hayatın merkezine oturtmamalıyız.

(SABAH)

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
5
kısa süreli hafif yoğunluklu yağmur
Günün Anketi Tümü
En çok hangi sosyal ağ sitelerini kullanıyorsunuz?
Namaz Vakti 17 Nisan 2025
İmsak 06:49
Güneş 08:21
Öğle 13:10
İkindi 15:29
Akşam 17:49
Yatsı 19:16
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 29 74
2. Fenerbahçe 29 71
3. Samsunspor 30 51
4. Eyüpspor 30 50
5. Beşiktaş 29 48
6. Başakşehir 29 45
7. Gaziantep FK 29 42
8. Antalyaspor 30 40
9. Trabzonspor 29 39
10. Göztepe 29 39
11. Kasımpaşa 30 39
12. Konyaspor 30 37
13. Kayserispor 29 36
14. Bodrum FK 30 34
15. Rizespor 29 34
16. Sivasspor 30 31
17. Alanyaspor 29 31
18. Hatayspor 29 19
19. A.Demirspor 29 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 34 69
2. Karagümrük 34 60
3. Erzurumspor 34 58
4. Gençlerbirliği 34 58
5. Bandırmaspor 34 56
6. İstanbulspor 34 52
7. Keçiörengücü 34 51
8. Ahlatçı Çorum FK 34 51
9. Amed Sportif 34 51
10. Boluspor 34 49
11. Iğdır FK 34 49
12. Esenler Erokspor 34 49
13. Ümraniye 34 47
14. Pendikspor 34 45
15. Sakaryaspor 34 45
16. Ankaragücü 34 39
17. Manisa FK 34 38
18. Şanlıurfaspor 34 37
19. Adanaspor 34 27
20. Yeni Malatyaspor 34 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 32 76
2. Arsenal 32 63
3. Newcastle 32 59
4. Nottingham Forest 32 57
5. M.City 32 55
6. Chelsea 32 54
7. Aston Villa 32 54
8. Bournemouth 32 48
9. Fulham 32 48
10. Brighton 32 48
11. Brentford 32 43
12. Crystal Palace 32 43
13. Everton 32 38
14. M. United 32 38
15. Tottenham 32 37
16. Wolves 32 35
17. West Ham United 32 35
18. Ipswich Town 32 21
19. Leicester City 32 18
20. Southampton 32 10
Takımlar O P
1. Barcelona 31 70
2. Real Madrid 31 66
3. Atletico Madrid 31 63
4. Athletic Bilbao 31 57
5. Villarreal 30 51
6. Real Betis 31 48
7. Celta Vigo 31 43
8. Mallorca 31 43
9. Real Sociedad 31 41
10. Rayo Vallecano 31 40
11. Getafe 31 39
12. Osasuna 31 38
13. Valencia 31 37
14. Sevilla 31 36
15. Espanyol 30 35
16. Girona 31 34
17. Deportivo Alaves 31 30
18. Las Palmas 31 29
19. Leganes 31 28
20. Real Valladolid 31 16