TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Ülkemizi, bayrağımızı, vatandaşlarımızı ve devlet mallarımızı hedef alan eylemler karşısında dik durmamız, birlik içinde kanun ve nizam çerçevesinde hareket etmemiz elzemdir." dedi. Şentop, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Abdullah Eren ile Almanya'dan gelen 9 Türk sivil toplum kuruluşu (STK) yöneticisini kabul etti. Buradaki konuşmasında 2021'in, Türkiye-Almanya İşgücü Anlaşması'nın 60. yıl dönümü olduğuna işaret eden Şentop, 60 sene önce, istihdam amacıyla Anadolu'dan Almanya'ya giden, yaklaşık 1,5 milyonu Almanya vatandaşlığına sahip 3 milyona yakın insanın yerini dördüncü nesle bırakmaya başladığını söyledi. Bu kişilerin, Türkiye'nin, dünyada her millete nasip olmayan zenginliği olduğunu vurgulayan Şentop, bu durumun Türkiye’nin sorumluluğunu artırdığını, dünyanın neresinde bir vatandaşı meşakkat yaşarsa, bütün imkanlarıyla orada olmanın boyunlarının borcu olduğuna inandıklarını dile getirdi. Mustafa Şentop, Türkiye'ye muhabbetle bağlı olan herkesin kendileri için eşit derecede kıymetli olduğunu, bu bağlamda Almanya'daki Türk vatandaşlarının hayatlarını kolaylaştıracak adımlar attıklarını ve atmaya devam edeceklerini belirterek, "Bu noktada, Avrupa'daki Türklerin nabzını tutan sizlerin, noksanlıkların vaki olduğu hallerde resmi makamlarımızla yapıcı diyalog ve iş birliği içinde çözmeye çalışmanız gerekir. Meclis'te milletvekillerimiz ve biz her zaman sizlerin emrindeyiz." diye konuştu.
STK'lerin Türkiye'yi yakından takip ettiklerini belirten Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ülkemizi, bayrağımızı, vatandaşlarımızı ve devlet mallarımızı hedef alan eylemler karşısında dik durmamız, birlik içinde kanun ve nizam çerçevesinde hareket etmemiz elzemdir. Ulusal ve yerel düzeydeki siyasetçilerle, kanaat önderleriyle her daim temas içinde olmalı, bizzat bulunduğunuz ülkenin siyasi, ekonomik ve sosyo-kültürel hayatına aktif katılım sağlamalısınız. Modern medya imkanlarından geniş biçimde istifadeyle, yaşadığınız ülkelerdeki kamuoylarını bilgilendirmek sizlerin de vazifesidir. Almanya'daki Türk toplumu bu şekilde güçlenecektir. Türk sivil toplum kuruluşları temsilcileri olarak, Almanya'daki Türklerin siyaset ve ekonomi başta olmak üzere birçok alanda daha güçlü konuma sahip olmaları için onları teşvik etmenizin, eşgüdüm ve ahenk içinde yönlendirmenizin önemli olduğu kanaatindeyim."
