AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK), toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu.
Terörle mücadelenin kararlılıkla devam ettiğini belirten Çelik, terör örgütlerinin daha karmaşık bir hal aldığını DEAŞ PKK arasındaki alışverişlerin daha çok yoğunlaştığı bir döneme girildiğini söyledi. Çelik, “Suriye’deki PKK’nın bazı müttefiklerimiz tarafından himaye edilme gerekçisi güya DEAŞ‘a verdikleri mücadeleydi. Biz bunun yalan olduğunu baştan bu yana ifade ediyorduk. Bizim açımızdan PKK'sı, PYD'si, YPG'si, DEAŞ'ı hepsi aynı şeydir, hepsi cinayet mekanizmalarıdır. Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım operasyonları çerçevesinde 8 bin 500'ten fazla teröristlere ait hedef imha edilmiştir. Çok sayıda terörist ortadan kaldırılmıştır. Burada terör örgütü mevzi kaybettikçe ,'siviller, tarihi ve kültürel yapılar hedef alınıyor' diyor. Böyle bir şey doğru değildir" dedi.
"DEAŞ’a yönelik olarak birilerinin iddia ettiklerinin aksine en büyük mücadeleyi biz veriyoruz"
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) dünyada en yüksek hassasiyete sahip orduların başında geldiğini kaydeden Çelik, "TSK'nın Bu konuda yüksek bir tecrübesi vardır. Hedef terör örgütleridir ama bu propagandaların en çok müşteri bulduğu yerler terör örgütlerine destek vermeye çekinmeyen ülkelerdir. Bir yandan terörle mücadele ederken bir yandan kara propagandalarla mücadele etmeyi sürdürüyoruz. Bu çerçevede DEAŞ’a yönelik olarak birilerinin iddia ettiklerinin aksine en büyük mücadeleyi biz veriyoruz" dedi.
Şimdiye kadar DEAŞ ve FETÖ terör örgütlerine karşı yüzlerce operasyon gerçekleştiğini söyleyen Çelik, "TSK, Emniyet teşkilatımız görevinin başındadır. Bazı ülkeler maalesef geçmişte başka yerlerde yaptıkları gibi terör örgütlerini vekalet savaşları unsuru olarak kullanabileceklerini ve bununla bir sonuca varabileceklerini düşünüyorlar. Bütün bu gelişmelerin varacağı hiçbir yer yoktur. Terör örgütlerine destek verenler sadece utançla baş başa kalacaklardır" ifadelerini kullandı.
“Sanatçı arkadaşlarımızın seslerini duyduğumuzu ifade etmek isterim"
Pandemi çerçevesinde alınan tedbirlerle ilgili konuşan Çelik, sosyal medya ve başka kanallardan kendilerine ulaşan mesajların dikkate alındığını belirterek, “Burada süreçten istiyoruz ki herkes olumlu etkilensin. Kuşkusuz bütün dünyada olduğu gibi Türkiye de olumsuz etkileniyor. Bu kapsamda çeşitli sektörlere desteğimiz Cumhurbaşkanımızın desteği doğrultusunda devam ediyor. Türkiye bundan olumsuz etkileniyor. Özellikle son günlerde müzisyen arkadaşlarımızın seslerini duyduğumuzu, ilettikleri mesajları değerlendirdiğimizi bilmemizi isterim Kültür ve Turizm Bakanlığımızın sanatçılarımıza, tiyatrocularımıza ve müzisyenlere verdiği destek önemlidir. Müzik Susmasın Projesi kapsamında bu destekler müzisyen arkadaşlarımızı da ulaştırılıyor, ulaştırılacaktır. Toplam son desteklerle birlikte 250 milyona ulaşan bir destek verilmiş olacaktır. Burada amaç, pandeminin yoğun zararlarını telafi etmektir. Bütün sanatçı arkadaşlarımızın mesajlarını aldığımızı, seslerini duyduğumuzu, bunun gündemimizde olduğunu ifade etmek isterim" diye konuştu.
25 milyon tutarında bir turne desteği söz konusu olacağını bildiren Çelik, "Müzik susmasın, Sanat susmasın projelerini yakın takip ettiğimizi söylemek istiyorum. Müzisyenlerimizle özgür bir şekilde eski günlerdeki gibi buluştuğumuz ortamları temenni ediyoruz" açıklamasında bulundu.
“İHA ve SİHA başarısı gün geçtikçe daha çok yaygınlaşıyor”
Savuma Sanayi ile ilgili uluslararası basında Türkiye'nin İHA ve SİHA’larla savaş yönetimlerini değiştirdiğine ilişkin analizler olduğunu söyleyen Çelik, İHA ve SİHA başarısının gün geçtikçe daha çok yaygınlaştığını belirterek, Türkiye’nin ilk Uçak Gemisi TCG-Anadolu'nun yapımının hızla devam ettiğini söyledi.
Uçak gemisi kullanılmaya başlandığında bunlara sahip olan sayılı ülkelerden olacağımızı kaydeden Çelik, "Kriz bölgelerine askerlerin intikal etmesi imkanına sahip olmuş olacak Türkiye. Türkiye bu stratejik üstünlüğü gemi ile katlayarak ortaya koymuş olacak. Türkiye açısından stratejik üstünlük sağlayacak bir zemine oluşmuş olacak. Doğal afetlerde kullanılabilecek. Yüzde 70’e yakın unsurun yerli olması bekleniyor, 200’e yakın firmanın katılım sağladığını ifade edebilirim" şeklinde konuştu.
Marmara Denizi'ndeki müsilaj problemi
Marmara Denizi'ndeki müsilaj probleminin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın öncelikli gündemlerinden olduğunu söyleyen Çelik, Marmara Denizi'ndeki müsilaj sorunu son derece tedirgin edici ve asla tahammül edemeyeceğimiz bir kirliliğe işaret ediyor. Artık ortaya çıkan tablo radikal bir şekilde müdahale etmek gerektiğini gösteriyor " dedi.
Müsilajın yüzeyden temizlenmesinin çözüm olmadığını söyleyen Çelik, Marmara Denizi etrafından 25 milyona varan bir nüfus yaşadığını belirterek, “Bir heyet oluşturuldu, şimdiye kadar 91 noktada çeşitli örnekler alındı. Akademisyenler ve ilgili kurumlarla paylaşıldı. Kapsamlı bir hazırlık yapıldığını biliyoruz. İnşallah bu çalıştayın sonuçları Sayın Bakanımız tarafından bu hafta sonu paylaşılacak" diye konuştu.
“İsrail’in gerginliğini artırmaması gerekiyor”
İsrail'in yasa dışı konutları durdurması gerektiğini yaşananlardan ders almadığını söyleyen Çelik, "Batı Şeria'da 350 konuttan oluşan bir projenin temel atma töreni gerçekleştiğini biliyoruz bunu en güçlü şekilde kınıyoruz. İsrail’in gerginliğini artırmaması gerekiyor. BM İnsan Hakları Konseyi'nin İsrail'in ihlallerini soruşturmak üzere bağımsız bir komisyon kurmasından memnuniyet duyuyoruz" ifadelerini kullandı.
FETÖ’nün Avrupa'daki faaliyetlerinin Türkiye tarafından takip edildiğini söyleyen Çelik şunları kaydetti:
"Maalesef Almanya’da FETÖ’nün de dahil edildiği bir proje ortaya çıktı. Almanya’da Türkleri ve Müslümanları hiçbir şekilde temsil etmeyen bu projeye geçit verilmemesi gerekirdi. Almanya’nın FETÖ konusunda çok daha hassas davranmasını bekliyoruz."
“Yeni anayasa gelecek nesillere borcumuzdur”
AK Parti’deki anayasa çalışmalarına ilişkin konuşan Çelik, "Cumhur İttifakı kendi içinde uzlaşı ortaya çıkardıktan sonra diğer partilerle paylaşılması ya da taslağın hayata geçirilmesi için adım atılması söz konusu. Çalışmalar bitmek üzere. Uzlaşılan bir metnin ortaya çıkma aşamasın yaklaştığımızı ifade etmek isterim. Yeni anayasa gelecek nesillere borcumuzdur, gelecek nesiller bizden alacaklıdır. Darbe süreçleri ortadan kalkıktan sonra bir sivil anayasa yapılması söz konusu oldu" açıklamasında bulundu.
“Erken seçim herhangi bir şekilde söz konusu değil”
Erken seçim tartışmalarına ilişkin konuşan Çelik, "Erken seçim herhangi bir şekilde söz konusu değil. Her girdiği seçimi kaybetmiş bir genel başkandan tutun da, oy oranı yüzde 1'lerde gezenlere kadar herkes erken seçim diye bir şey tutturmuş. Seçimlerin zamanında yapılacağını bu vesile ile ifade etmiştik. Esas olan bu süre içinde yapacağımız işlere yoğunlaşmaktır. Siyaset bir tez bir iddia ortaya koymak için yapılır. Hiçbir tez yok, hiçbir iddia yok. Siyasetle ilgili söylenmiş söz yok. Hepsi birbirine benzeyen bir yapının hiçbir siyasi argüman üretemeyip sürekli gündeme getirdiği konu olarak görüyoruz" dedi.
Atina ziyaretine ilişkin değerlendirmede bulunan Çelik şunları söyledi: “Atina şunu anlamak zorundadır; Türkiye’nin üzerine AB’den ya da başkalarından baskı yaparak çözeceği hiçbir problemi yoktur. Problemin çözümü isteniyorsa bunun tek bir yöntemi vardır. O da bu mesele hakkında Türkiye ve Yunanistan’ın uzlaşıya varmasıdır. Bu coğrafyadaki sorunları kendimiz çözeceğiz. Bu sorunu ya Türkiye ile çözeceksiniz yada bu sorun çözülmeyecek. Oraya gelen her devlet başka gaye ile geliyor. Komşu olan biziz. Türkiye komşusunun zor zamanında yanında durur bunu istismar etmez. Türkiye dostluğundan herkesin fayda göreceği bir ülkedir."
“FETÖ konusunda himayenin kalkmasıdır birinci konu”
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Biden ile görüşmesinde hangi konuların ele alınacağına ilişkin konuşan Çelik, ABD ile köklü bir müttefik ilişkisi olduğunu belirterek, "Geçmişte ortaya konulan iş birliklerimiz Türkiye'nin önemli bir müttefik olduğunu ortaya çıkarıyor. Yönetimlerden her zaman sağduyulu hareket etmelerini istiyoruz. FETÖ konusunda himayenin kalkmasıdır birinci konu. O şahsın terörist başının ABD tarafından himaye görüyor olması müttefiklik ilişkileri açısından çözülmesi gereken bir meseledir. ABD ile karşılıklı ekonomik ilişkilerimizi nasıl büyüteceğimiz, Suriye'nin geleceği, Libya'nın geleceği, Akdeniz konusunda ortak ilkeleri nasıl geliştirebileceğimizi konuşmamız gerekir. Odak noktamız o olursa bahsettiğim negatif noktaları çözmek daha kolay olur" ifadelerini kullandı.