Farklı kurumlarda araştırmacı olarak görev alan 4 bilim insanının bir araya gelerek yürüttüğü bir çalışma, bize bu konuda ışık tutuyor. Yapılan araştırmada yüksek IQ sahibi insanların bir arada toplandığı MENSA adlı kuruluşun Amerikan üyelerinin psikolojik ve fizyolojik durumları gözden geçirilmiştir. Hazırlanan ankette, ileri zekalı insanlara bazı hastalıklarla ilgili tıbbi geçmişleri ve şüpheleri sorulmuştur. Bu hastalıkların arasında ruh hali bozuklukları (depresyon, bipolar bozukluk ve distimi) anksiyete, obsesif kompülsif bozukluk, ADHD (dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu) ve otizm gibi fizyolojik ve psikolojik rahatsızlıklar yer alıyor. Ayrıca çevresel alerjiler, astım ve otoimmün hastalıklar da göz ardı edilmeyerek ankete eklenmiştir. 3715 kişinin cevapladığı anketteki oranlar Amerikan ulusal hastalık oranlarıyla kıyaslanmıştır.
En belirgin sonuçlar, ruh hali bozuklukları ve anksiyetede kendini ciddi rakamlarla göstermiştir. Katılımcıların %26,7'sinin ruh hali bozukluklarına ve %20'sinin anksiyeteye sahip (ulusal ortalama olan %10'un 2 katı). Diğer rahatsızlıklar için fark daha az olsa da yine de istatistiki olarak anlamlı farklar tespit edilebilmiştir.
Araştırmacılar, belirgin farklılıklar içeren bu bulguları açıklamak için bir teori de geliştirdiler: Hiper Beyin/Hiper Vücut Teorisi (İng: "hyper brain/hyper body theory"). Bu teoriye göre yüksek zekaya sahip olmak, psikolojik ve fizyolojik aşırı eksitabilite (İng: "overexcitability") ile ilişkilidir. Polonyalı psikiyatrist ve psikolog Kazimierz Dubrowski tarafından ortaya atılmış bir kavram olan aşırı eksitabilite, çevresel bir tehdit veya hakarete sıra dışı bir şekilde yüksek tepkiler vermek anlamında kullanılır. Bu çevresel uyarıcı, yere düşen bir bardağın kırılma sesi kadar basit olabilmekle birlikte, bir insanla yüzleşmek gibi daha karmaşık olaylar da olabilir.
Psikolojik aşırı eksitabiliteler daha çok aşırı düşünme ve endişelenme olmasına karşın, fizyolojik aşırı eksitabiliteler daha çok vücudun strese verdiği yüksek tepkiden meydana gelmektedir. Asıl ilginç nokta ise şu: Hiper beyin/hiper vücut teorisine göre bu iki ayrı aşırı eksitabilite türü birbirine kısır bir döngü ile bağlıdır. Birinini tetiklenmesi, diğerini tetikleyebilir; onun tetiklenmesi, öncekini daha da fazla tetikleyebilir.
Bu çalışmayı yanlış yorumlamamak adına bazı konulara açıklık getirmemiz gerekiyor. Yüksek zekalı insanlarda aşırı eksitabilitenin daha fazla kaynaklanması, yüksek zekanın aşırı eksitabiliteye sebep olduğu anlamına gelmez. Ortada bir korelasyon olmasına karşın sebep-sonuç ilişkisini iddia edebileceğimiz bulgular henüz elimizde bulunmamaktadır. Bu durum, sadece incelenen yüksek zekalıların yer aldığı kuruluşla da ilgili olabilir. Belki de aşırı eksitabiliteli yüksek zekalılar MENSA'yı tercih etmeye daha eğilimlidirler. Bu ve bunun gibi pek çok ihtimal, incelediğimiz araştırmanın daha pek çok çalışmanın önünü açtığını göstermektedir.