Frida Kahlo’nun acılarla geçen hayatı

Frida Kahlo'ya neden 'Tahta Bacak' lakabı takıldı? İşte dünyaca ünlü Meksikalı ressam Frida Kahlo'nun büyük aşkı Diego Rivera ve Frida'nın ilginç hayat hikayesi...

KÜLTÜR SANAT 12.06.2021, 08:47
Frida Kahlo’nun acılarla geçen hayatı

Dünyaca ünlü Meksikaressam Frida Kahlo, genelde sadece Frida adıyla da anılır. Tam adı Magdalena Carmen Frida Kahlo Calderon olan ünlü ressam, 20. yüzyılın popüler kültür ikonu haline geldi.

6 Temmuz 1907'de Meksiko şehrinin Coyoacán bölgesinde dünyaya gelen Frida Kahlo, 47 yıllık yaşamına ilginç bir hayat öyküsü sığdırdı.

Sol görüşlülüğüyle tanınan Frida, doğum gününü Meksika Devrimi'nin gerçekleştiği 7 Temmuz 1910 günü olarak ilan etti. Yaşamının modern Meksika'nın doğuşuyla başlamış olmasını istedi.

Henüz 5 yaşında bir çocukken babasıyla çıktığı bir gezinti sırasında ayağı ağaç köklerine takıldı ve büyük bir acıyla yere düştü. Bu olaydan sonra geçirdiği çocuk felcinin ardından ona kalan; hafif topallayan çelimsiz bir bacaktı. Bacağı engelli kalan Frida'ya 'Tahta Bacak Frida' lakabı takılmıştı.

Frida, bu acı olayı şu sözlerle anlattı:

"Chapultec’teki düşüşümle, daha sonraları yaşadıklarım arasında ne tür bir bağlantı kurulabilir, bilmiyorum. Ama kesin olan birşey varsa, o da acının bedenime ilk kez o gün girmiş olduğudur.”

Döneminin en iyi eğitimini veren Ulusal Hazırlık Okulu’nda okuyan Frida, sanat, edebiyat, felsefe gibi alanlara yönlendi. İlerde Meksika düşün yaşamının önemli isimleri olarak anılacak Alejandro Gomez Arias, Jose Gomez Robleda, Alfonso Villa ile okul arkadaşı oldu. Anarşist bir edebiyat grubuna dahil oldu.

19 yaşındayken o dönemki aşkı Alejandro Gomez ile birlikte bindiği otobüsten şemsiyesini unuttuğu için inip başka bir otobüse binince hayatı değişti.

17 Eylül 1925'te okuldan eve dönerken bindiği otobüsün tramvayla çarpışması sonucu çok kişinin öldüğü kazada, tramvayın demir çubuklarından birisi Frida’nın sol kalçasından girip leğen kemiğinden çıktı. Kazadan sonra tüm hayatı korseler, hastaneler ve doktorlar arasında geçen Frida; omurgası ve sağ bacağında dinmeyen bir acıyla yaşadı. Hayatı boyunca tam 32 kez ameliyat edildi ve çocuk felci nedeniyle sakat olan sağ bacağı 1954’te kangren yüzünden kesildi.

Kazadan bir ay sonra hastaneden çıkan Kahlo, ailesinin teşviki ile sıkıntı ve acıdan kaçmak için resim yapmaya başladı. Yatağının tavanındaki aynaya bakarak oto-portreler yaptı. İlk otoportresi, "Kadife Elbiseli Otoportre"'dir (1926).

1927 yılı sonunda yürümeye başlayan Frida, bu dönemde sanat ve politika çevreleri ile yakınlaşmaya başladı. Kübalı önder Julio Antonio Mella ve fotoğraf sanatçısı Tina Modotti ile tanışıp yakın arkadaş oldu. Birlikte, dönemin sanatçılarının davetlerine, sosyalistlerin tartışmalarına katılmaya başladılar. Frida Kahlo, 1929’da Meksika Komünist Partisi’ne üye oldu.

Resim çizmeye devam eden Kahlo aynı dönemde arkadaşı Tina Modotti aracılığıyla Meksikalı Michelangelo olarak anılan ünlü ressam Diego Rivera ile tanıştı ve ona resimlerini gösterdi.

Frida, Ulusal Hazırlık Okulu’nda okuduğu sırada kadınlara düşkünlüğü ile tanınan Rivera okula bir duvar resmi yapmak için gelmişti. Frida ise üç saat boyunca bu dev gibi adamın fırçasına bakmış, onu çıt çıkarmadan izlemişti. Ardından arkadaşlarına “Benim Rivera’dan bir çocuğum olacak demişti”...

Aralarında romantik bir ilişki doğan iki ressam, 21 Ağustos 1929’da evlendi. Frida, Rivera'nın üçüncü eşi oldu. Evlilikleri, "fil ile güvercinin evliliğine" benzetildi.

Resim yapmaya geçirdiği kazanın izlerini hafifletmek için başlayan Frida, kısa süre sonra yeteneğini herkese kanıtlamıştı. Yaptığı resimleri göstermek için tanıştığı ünlü ressam Diego Rivera ile evlenmesi ise herkesi şaşırtmıştı.

 Pek çok kadının etrafında döndüğü Rivera; girdiği ortamlarda ışıldıyor, göklere çıkarılıyor, şöhretiyle, düşünceleriyle ve yarattığı polemiklerle her yerde ön plana çıkıyordu. “Seni o dev boyunla, hep bir karış önünde giden göbeğin, kirli pabuçların, eski ve yamru yumru şapkan ve buruşuk pantalonunla gözümün önünde canlandırıyor ve kimsenin böylesine çirkin şeyleri onca asaletle taşıyamayacağını düşünüyorum” demişti Elena Poniatovska, Diego için.

Rusya’da kaldığı süre içinde, Angelina Beloff ile birlikte yaşayan Rivera, asla sadık bir erkek olmadı. Ne başka kadınlarla birlikteyken, ne de Frida ile evlendikten sonra.

Frida, ikinci otoportresini evlendiği yıl yaptı. Eser, 2000 yılında bir Amerikalı koleksiyoner tarafından 5 milyon dolara satın alındı. Rivera'nın Komünist Parti'den ihraç edilmesi üzerine Frida Kahlo da partiden ayrıldı. 1930’da eşiyle beraber ABD'ye gitti ve 1933’te Rivera aldığı duvar resmi siparişlerini bitirinceye kadar eşiyle birlikte orada yaşadı. Evliliklerinden iki yıl sonra düğün fotoğraflarından yola çıkarak "Frieda ve Diego Rivera" (1931) adlı tablosunu yaptı. San Fransisco Kadın Ressamlar Topluluğu yıllık sergisinde sergilenen bu eser, onun bir sergide yer alan ilk tablosu oldu.

Çiftin, fırtınalı bir evlilik yaşamları oldu. Sağlık sorunları nedeniyle bir çocuğunu aldıran ve art arda iki düşük yapan Frida, eşinin sadakatsizlikleri nedeniyle 1939 yılında ondan ayrıldı ama  bir yıl sonra yeniden evlendiler ve Frida’nın çocukluğunu geçirdiği "Mavi Ev'e" yerleştiler. Frida bebek kayıplarını resimlerine de yansıttı.

Frida’nın da evlilikleri sırasında çeşitli erkeklerle ilişkileri oldu. Bunlardan biri de Rus devriminin önde gelen isimlerinden Lev Troçki idi. Troçki, Rivera’nın Meksika Cumhurbaşkanından aldığı özel izin ile 1937’de Meksika’ya gelmiş ve Frida’nın evine yerleşmişti. Aralarındaki ilişkiyi Troçki’nin eşinin fark etmesi üzerine Frida, Troçki’den ayrıldı. Troçki’ye düzenlenen suikastin ardından suikastçı ressam Siqueiros’un arkadaşı olması nedeniyle sorgulanan Frida, bir süre Meksika’dan ayrılmayı uygun buldu. O sırada ABD'de bulunan eski eşi Rivera’nın yanına gitti ve çift yeniden evlendi.

Frida'nın hayatı boyunca sevgili olduğu isimler arasında Breton, Berggruen, Duchamp, Kandinsky, Muray, Picasso vardı.

Kahlo, çeşitli sanat çevreleri tarafından sürrealist ressam olarak tanımlansa da kendisinin buna sıcak baktığı pek söylenemez; hatta sevgilisi Amerikalı fotoğrafçı Nickolas Muray’e, gerçeküstücülük hakkında şunları söylediği biliniyor: “Gerçeküstücü olmak ne demek? Eğer eşyaları bulundukları ortamdan çıkarıp başka bir ortama yerleştirmekse; resim zaten tarihi boyunca hep bunu yaptı... Gerçeküstücülerin en önemli sorunu, kendilerini aşırı derecede ciddiye almaları.”

Sık sık sağlığı bozulan Frida, dayanılmaz acılarla başa çıkmak için bütün gücüyle resim yaptı. Yalnız ülkesinde değil, Amerika ve Fransa’da sergiler açmıştır. 1938’de New York’ta açtığı sergi ona büyük ün getirdi, 1939’daki Paris sergisi ile övgüler topladı.

Sanat yaşamında, eşi ünlü ressam Diego Rivera’nın gerisinde kalmış gibi görünse de, gerçek bunun tam aksi. Diego’dan resim alanında bir şeyler öğrenmekten çok öğrettiği Diego dahil herkesçe kabul ediliyor.

1943'te La Esmeralda adlı yeni bir sanat okulunda öğretim üyeliğine başlayan Frida, sağlık durumu kötüleşmesine rağmen ders vermeyi on yıl boyunca sürdürdü. Sağlık koşulları nedeniyle Mexico City'e gidemediğinden, derslerini evinde veriyordu. Öğrencilerine "Los Fridos" (Frida öğrencileri) denildi.

1948'de yeniden Meksika Komünist Partisi'ne katılmak için başvurdu ve başvurusu kabul edildi.

Frida Kahlo’nun143 resmi var; bunlardan 55 tanesi otoportre türünde. Yaşamının büyük bir bölümünü yatakta başının üstünde duran bir aynaya bakarak geçiren biri için normal bulunabilir ama bu portreler hiç de olağan değil. "Yalnızım. Kendimden daha iyi kimseyi tanımıyorum" diyordu Frida.

Frida Kahlo, 13 Temmuz 1954’te, akciğer ambolisi teşhisiyle son nefesini verdiğinde; arkasında bıraktığı son tablosu “Yaşasın Yaşam” isimli bir natürmorttu. Son sözleri ise, günlüğüne yazdığı şu cümleydi:

“Çıkış yolunun güzel olacağını ve asla geri dönmeyeceğimi umarım.”

Cenazesi, ertesi gün yakıldı. Külleri, Mavi Ev'de muhafaza ediliyor. Mavi Ev, 1955'te Rivera tarafından devlete bağışlandı. Şimdi müze olaan evde Frida'nın eşyaları sergileniyor.

(NTV)

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
5
kısa süreli hafif yoğunluklu yağmur
Günün Anketi Tümü
En çok hangi sosyal ağ sitelerini kullanıyorsunuz?
Namaz Vakti 24 Nisan 2025
İmsak 06:49
Güneş 08:21
Öğle 13:10
İkindi 15:29
Akşam 17:49
Yatsı 19:16
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 77
2. Fenerbahçe 30 72
3. Samsunspor 31 51
4. Eyüpspor 31 50
5. Beşiktaş 30 49
6. Başakşehir 30 48
7. Trabzonspor 30 42
8. Gaziantep FK 30 42
9. Kasımpaşa 31 42
10. Göztepe 30 40
11. Konyaspor 31 40
12. Antalyaspor 30 40
13. Kayserispor 30 37
14. Rizespor 30 37
15. Bodrum FK 31 34
16. Alanyaspor 30 34
17. Sivasspor 31 31
18. Hatayspor 30 19
19. A.Demirspor 30 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 35 69
2. Karagümrük 35 60
3. Gençlerbirliği 35 59
4. Erzurumspor 35 58
5. Bandırmaspor 35 57
6. İstanbulspor 35 55
7. Amed Sportif 35 54
8. Iğdır FK 35 52
9. Esenler Erokspor 35 52
10. Boluspor 35 52
11. Keçiörengücü 35 51
12. Ahlatçı Çorum FK 35 51
13. Ümraniye 35 50
14. Pendikspor 35 45
15. Sakaryaspor 35 45
16. Manisa FK 35 41
17. Şanlıurfaspor 35 40
18. Ankaragücü 35 39
19. Adanaspor 35 30
20. Yeni Malatyaspor 35 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 33 79
2. Arsenal 34 67
3. M.City 34 61
4. Nottingham Forest 33 60
5. Newcastle 33 59
6. Chelsea 33 57
7. Aston Villa 34 57
8. Bournemouth 33 49
9. Fulham 33 48
10. Brighton 33 48
11. Brentford 33 46
12. Crystal Palace 34 45
13. Everton 33 38
14. M. United 33 38
15. Wolves 33 38
16. Tottenham 33 37
17. West Ham United 33 36
18. Ipswich Town 33 21
19. Leicester City 33 18
20. Southampton 33 11
Takımlar O P
1. Barcelona 33 76
2. Real Madrid 33 72
3. Atletico Madrid 32 63
4. Athletic Bilbao 33 60
5. Villarreal 32 52
6. Real Betis 32 51
7. Celta Vigo 33 46
8. Mallorca 33 44
9. Real Sociedad 33 42
10. Rayo Vallecano 32 41
11. Osasuna 32 41
12. Getafe 33 39
13. Espanyol 32 39
14. Valencia 33 39
15. Sevilla 32 37
16. Deportivo Alaves 33 34
17. Girona 32 34
18. Las Palmas 33 32
19. Leganes 32 29
20. Real Valladolid 32 16