Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'dan enflasyon mesajı: Kararlı mücadelemiz sürüyor

Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, parasal sıkılaştırma ve makroihtiyati çerçevede sadeleşme kapsamında atılan adımların etkilerini gözlemlemeye başladıklarını söyledi. Enflasyonda kararlılık mesajı da veren Erkan ayrıca, "Enflasyonla kararlı mücadelemizi, haziran ayında başlattığımız güçlü parasal sıkılaştırma ile sürdürüyoruz" dedi.

GÜNDEM 16.11.2023, 12:16
Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'dan enflasyon mesajı: Kararlı mücadelemiz sürüyor

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2023 yılına ilişkin ikinci Finansal İstikrar Raporu’nu yayınladı.

Atılan sadeleşme adımları sonrasında, ticari kredilerde istikrarlı bir büyüme gözlendiği kaydedilen raporda, reel sektör firmalarının finansal borç oranı ve döviz açık pozisyonunun azalmaya devam ettiği kaydedildi.

Raporda, reel sektör bilançolarının dayanıklı bir görünüm sergilediğine işaret edildi.

Atılan adımlar meyvesini veriyor: Piyasa mekanizmalarının işlevselliği arttı

Raporda görüşlerine yer verilen TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan, atılan adımlarla piyasa mekanizmalarının işlevselliğinin arttığına dikkat çekti.

“Fiyat istikrarı, finansal istikrarın kalıcılığı için gereklidir.” diyen Erkan, enflasyonla mücadelenin her zamankinden daha elzem hale geldiğini söyledi.

Enflasyonla mücadele mesajı

Erkan ayrıca, TL mevduatın payı artarken, KKM ve döviz mevduatının gerilediğini söyledi, “Fiyat istikrarı ve finansal istikrar hedeflerimize taviz vermeden, kararlılıkla ilerleyeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Erkan, son olarak enflasyonla mücadeleyle ilgili, "Enflasyonla kararlı mücadelemizi, haziran ayında başlattığımız güçlü parasal sıkılaştırma ile sürdürüyoruz." şeklinde konuştu.

"Kararlılıkla ilerleyeceğiz"

Erkan, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) olarak, birinci hedefimiz ve varlık nedenimiz olan fiyat istikrarını sağlamakla toplumsal refaha en büyük katkıyı sunacağımızın bilincindeyiz. Enflasyonla kararlı mücadelemizi, haziran ayında başlattığımız güçlü parasal sıkılaştırma ile sürdürüyoruz. Bu süreci makro finansal istikrarı gözeten politika adımlarımızla desteklerken, finansal piyasalara ilişkin düzenleme çerçevesini sadeleştirmekteyiz. İncelemekte olduğunuz Finansal İstikrar Raporu, bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz düzenlemeler ile uyguladığımız politikalar ve bunların neticesi ortaya çıkan gelişmeleri özetlemekte ve ilgili analizlere yer vermektedir. Fiyat istikrarı, finansal istikrarın kalıcılığı için gereklidir. Finansal istikrarın korunması ise fiyat istikrarının toplumsal faydaya en fazla katkı sağlayacak şekilde tesisi ve sürdürülebilir, kaliteli ve istikrarlı büyümenin gerçekleşmesi için önem arz etmektedir. Küresel ve ulusal gelişmeler neticesinde, bu amaca erişmek için enflasyon ile mücadele her zamankinden daha elzem hale gelmiştir. Bu konuda tüm paydaşlarda aynı bilincin olması ve enflasyonla kararlılıkla mücadele edilmesi, toplumun tüm kesimlerinde ortak bir anlayışın ve beklentinin oluşmasına ciddi katkıda bulunmaktadır.” ifadelerini kullandı.

"Piyasa mekanizmalarının işlevselliğinde artış ve varlık fiyatlarının sinyal niteliğinin güçlenmesi şeklinde gözlemeye başladık"

TCMB’nin fiyat istikrarı ve finansal istikrar çabasındaki en önemli çıpanın söz konusu bu kamusal ve toplumsal mutabakat olduğunu gözlemlediklerini belirten TCMB Başkanı Erkan yazısında, “Parasal sıkılaştırma ve makroihtiyati çerçevede sadeleşme kapsamında attığımız adımların etkilerini, piyasa mekanizmalarının işlevselliğinde artış ve varlık fiyatlarının sinyal niteliğinin güçlenmesi şeklinde gözlemeye başladık. Bu süreç içerisinde, finansal sistemde Türk lirası mevduatın payı artarken kur korumalı ve döviz cinsi mevduat payının gerilemesi, finansal istikrarın yanında parasal aktarımı da güçlendirmektedir. Bankacılık sisteminin aracılık fonksiyonunu azami etkinlikte yerine getirebilmesi, dezenflasyon sürecinin belirlenen hedefler doğrultusunda gerçekleşebilmesi için önkoşuldur. Bu çerçevede, finansal aracılık faaliyetlerini kesintiye uğratan ve kredi dağılımını bozarak finansal istikrarı olumsuz etkileyen uygulamalar öngörülebilir bir çerçevede kaldırılmaktadır.

TCMB’nin bankacılık sistemiyle iletişim ve koordinasyon içerisinde gerçekleştirmeye devam ettirdiği sadeleştirme adımları ve uygulamaya koyduğu politika araçlarıyla ticari kredi akışının normalleşmesi, ihracat ve yatırım kredilerinin payının artması ve bireysel kredi büyümesinin yavaşlaması eşanlı gerçekleşmektedir.

"Finansman maliyetlerindeki artış kaynaklı riskleri yönetebilecek kapasitede olduğunu göstermekte"

Finansal sistemin en önemli aracısı olan bankaların makro politika kararlarına doğru tepki ve uyum gösterebilmeleri ve olabilecek dışsal şoklara karşı düzgün risk yönetimi sayesinde fon akışının kesintiye uğramadan devam etmesini sağlamaları, finansal sistemin sağlığı açısından son derece önemlidir. Para politikasının etkinliğini ve başarısını belirleyen bir diğer önemli çevresel şart olan reel sektörün finansal görünümüne bakıldığında, reel sektör firmalarının likit bilanço yapıları, yüksek kârlılık ve azalan borçluluk oranları, finansman maliyetlerindeki artış kaynaklı riskleri yönetebilecek kapasitede olduğunu göstermektedir.” diye belirtti.

"Bankacılık sektörü, parasal sıkılaştırma sürecinde faiz riskini başarıyla yönetmektedir"

Bankacılık sektörünün, aktif kalitesindeki güçlü görünümünü koruduğunu vurgulayan Erkan, şunları söyledi:

“Raporda detaylı şekilde ele alındığı üzere, sağlam bilanço yapısına sahip olan bankacılık sektörü, parasal sıkılaştırma sürecinde faiz riskini başarıyla yönetmektedir. Sektör, aktif kalitesindeki güçlü görünümünü korumakta, pasif yönetimini de TCMB’nin dezenflasyon hedefiyle uyumlu olarak yapmaktadır. Sermaye yeterlilik oranları yasal sınırın üzerinde seyretmekte ve bankalar yeterli düzeyin üzerinde likidite tamponu bulundurmaktadır. Ülke risk primindeki gerileme ile birlikte bankaların dış finansman koşulları iyileşmekte ve borç çevirme oranları yüksek seyretmektedir. Özetle, bankacılık sisteminin güçlü yapısı TCMB’nin para politikasının etkinliğini destekleyen en önemli faktörlerden biri olarak öne çıkmaktadır. Finansal İstikrar Raporu’nun bu sayısında finansal istikrara ilişkin güncel gelişmelerin aktarılmasının yanı sıra, Türk lirası mevduata geçişi önceliklendiren makro ihtiyati politika çerçevesi ile reel sektör ve mali kesimin olası şoklara karşı dayanıklılığı ayrıntıları ile ele alınmaktadır. Dört bölümden oluşan raporun ilk iki bölümünde genel değerlendirme ve makroekonomik görünüm sunulmaktadır. Üçüncü bölüm finans dışı kesim, hanehalkı ve firmaların finansal riskler karşısındaki durumunu değerlendirmektedir. Dördüncü bölüm ise finans sektörü görünümünü ve riskleri ayrıntılı olarak incelemektedir. Serbest piyasa ekonomisi koşulları altında finansal istikrarın ve onun ilk ve en önemli şartı olan fiyat istikrarının tesisi sürecinde tüm iktisadi aktörlerin ve karar alıcı mercilerin hem bu geçiş döneminde ihtiyaç duyacakları donanım ve tedbir kısmında yeterli olduklarını hem de ortak amaç konusunda hakiki bir farkındalık ve fikir birliği içinde olduğunu gözlemlemekteyiz. Politika setimizin istenen sonuçları verebilmesinin en önemli ön koşulunun bunlar olduğu bilinciyle fiyat istikrarı ve finansal istikrar hedeflerimize taviz vermeden, kararlılıkla ilerleyeceğiz. Bu süreçte şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerimiz doğrultusunda etkin iletişim içinde olmaya devam edeceğiz. Mevcut durum tespiti ve devreye soktuğumuz fiyat ve finansal istikrar tedbirlerinin ilk etkilerini aktarma amaçlı Finansal İstikrar Raporumuzun 37’nci sayısının tüm okuyucular için faydalı olmasını dilerim”

"Reel sektörün finansal borç oranı gerilemeye devam ederken, firmaların finansal göstergelerindeki olumlu görünüm korunmaktadır"

Parasal sıkılaşmanın ve destekleyici yönde uygulamaya alınan seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma adımları ile birlikte kredi büyümesinin dengelendiğinin belirtildiği raporda, makroihtiyati politikalarda atılan sadeleşme adımları sonrasında ticari kredilerde istikrarlı bir büyüme gözlenirken, ihracat ve yatırım kredilerinin payının artmasıyla ticari kredi kompozisyonunun iyileşmekte olduğu belirtildi.

Raporda, bireysel kredi büyümelerinde belirgin bir yavaşlamanın izlendiği belirtilerek şunlar kaydedildi:

“Reel sektörün finansal borç oranı gerilemeye devam ederken, firmaların finansal göstergelerindeki olumlu görünüm korunmaktadır. Reel sektör firmalarının finansal kaldıraç oranında önemli bir iyileşme gözlenmiş, bu gelişmede milli gelire oranla düşüş eğilimi gösteren finansal borçluluk etkili olmuştur. Halka açık firmaların kârlılık ve borç ödeme gücüne ilişkin finansal göstergelerinde tarihsel ortalamaların üzerindeki güçlü seyir finansman maliyetlerindeki artış kaynaklı riskleri sınırlandıran bir unsur olarak öne çıkmaktadır. Reel sektör firmalarının YP açık pozisyonları YP nakdi kredilerindeki gerilemeye bağlı olarak azalmaya devam etmektedir. YP borçlulukta düşüş sürerken, YP borcu bulunan firma sayısı da gerilemektedir. Firmalar güçlü YP likiditelerine bağlı olarak kısa vadeli YP yükümlülüklerini karşılayabilecek sağlam bilançolara sahiptir. Küresel finansal koşullardaki sıkı görünüme karşın firmaların yurt dışı kaynaklardan temin ettiği finansman artmakta ve dış borç yenileme oranındaki güçlü seyir devam etmektedir. Türkiye’nin hanehalkı borçluluğu emsal ülkelere göre oldukça düşük seviyededir. Kişi başı hanehalkı borcu ve gelire oranla borçluluk göstergeleri gerilemeye devam etmektedir. Yükselen faiz oranları ve makroihtiyati politikalardaki sıkılaşma sonucunda yavaşlayan bireysel kredi büyümeleri hanehalkı borçluluğunun düşük kalmasında etkili olmuştur. Bankacılık sektörünün aktif kalitesindeki güçlü görünüm korunmuştur. TGA oranındaki azalma eğilimi haziran ayının sonuna kadar devam etmiş, para politikasında sıkılaşma süreci sonrasında kredi büyümesindeki yavaşlamayla birlikte TGA oranı yatay bir seyir izlemeye başlamıştır. TGA oranında tarihsel ortalamanın altındaki düşük seyir tüm kredi alt türlerinde gözlenmiştir. Firmaların yakın izlemedeki kredi oranları iyileşmeye devam ederken, bireysel kredilerin yakın izleme oranı sınırlı artış göstermiştir. Yakın izlemede sınıflandırılan kredilerin önemli bir kısmının gecikmesi bulunmamaktadır. Bankaların ihtiyatlılık gereği yüksek karşılık ayırma politikasını sürdürdükleri gözlenmektedir. Makroihtiyati politikalarda sadeleşme adımları sonrasında, KKM bakiyesindeki azalma hız kazanırken, sistemde artan TL likidite zorunlu karşılıklar ile sterilize edilmiştir. Küresel finansal koşullardaki sıkılaşmaya ve artan jeopolitik risklere karşın ülke risk priminde gerçekleşen belirgin iyileşme bankaların yurt dışı fonlama imkânlarını olumlu etkilemektedir. Yılın son çeyreğinde yapılan sendikasyon kredisi yenilemeleri yüksek seviyelerde gerçekleşirken eurobond ihraçları da canlanmaktadır. Bankacılık sektörünün kârlılığındaki aşağı yönlü eğilim, yılın üçüncü çeyreğinde net faiz marjındaki toparlanma ile birlikte sonlanmıştır.

"Bankalar faiz ve kur riskini yönetebilecek güçlü bilanço yapısına sahip"

Makro ihtiyati düzenlemelerde atılan sadeleşme adımları sonrasında faiz marjı iyileşmektedir. Kâr performansı üzerinde aktif kalitesi kaynaklı riskler sınırlı kalmaya devam ederken, ücret ve komisyon gelirleri ile sermaye piyasası işlemleri ve kambiyo gelirleri kârlılığı desteklemiştir. Sermaye oranları yasal sınırların üzerindeki seyrini korumaktadır. Bankacılık sektörünün güçlü sermaye pozisyonu beklenmeyen kayıpları karşılayabilecek kapasitedir. Sermaye tamponlarının yanı sıra bankaların ayırdığı serbest karşılıklar gerçekleşebilecek risklere karşı bankaların daha hazırlıklı olmalarını sağlamaktadır. Ayrıca, ihtiyatlı bir şekilde belirlenen kredi risk ağırlıkları ilave bir tampon oluşturmaktadır. Bankalar faiz ve kur riskini yönetebilecek güçlü bilanço yapısına sahiptir. Düzenlemelerde yapılan sadeleşme sonrasında sektörün TL kredi-mevduat faiz farkı pozitif alana geçmiştir. Bu gelişme bankaların faiz riski yönetimine olumlu katkı vermiştir. Yabancı para net genel pozisyonunun özkaynaklara oranı yasal sınırlar dahilinde olmakla birlikte YP pozisyon fazlası taşıyan banka sayısı sektör genelinde artmıştır.”

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
5
kısa süreli hafif yoğunluklu yağmur
Günün Anketi Tümü
En çok hangi sosyal ağ sitelerini kullanıyorsunuz?
Namaz Vakti 11 Nisan 2025
İmsak 06:49
Güneş 08:21
Öğle 13:10
İkindi 15:29
Akşam 17:49
Yatsı 19:16
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 29 74
2. Fenerbahçe 28 68
3. Samsunspor 30 51
4. Beşiktaş 28 48
5. Eyüpspor 29 47
6. Başakşehir 28 42
7. Göztepe 28 39
8. Gaziantep FK 28 39
9. Kasımpaşa 29 39
10. Antalyaspor 29 39
11. Trabzonspor 28 36
12. Konyaspor 29 34
13. Rizespor 28 34
14. Bodrum FK 29 33
15. Kayserispor 28 33
16. Sivasspor 29 31
17. Alanyaspor 29 31
18. Hatayspor 28 19
19. A.Demirspor 28 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 33 66
2. Karagümrük 33 59
3. Gençlerbirliği 33 57
4. Erzurumspor 33 55
5. Bandırmaspor 33 55
6. İstanbulspor 33 52
7. Keçiörengücü 33 48
8. Boluspor 33 48
9. Iğdır FK 33 48
10. Esenler Erokspor 33 48
11. Ahlatçı Çorum FK 33 48
12. Amed Sportif 33 48
13. Ümraniye 33 47
14. Pendikspor 33 45
15. Sakaryaspor 33 42
16. Ankaragücü 33 38
17. Manisa FK 33 38
18. Şanlıurfaspor 33 37
19. Adanaspor 33 27
20. Yeni Malatyaspor 33 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 31 73
2. Arsenal 31 62
3. Nottingham Forest 31 57
4. Chelsea 31 53
5. Newcastle 30 53
6. M.City 31 52
7. Aston Villa 31 51
8. Fulham 31 48
9. Brighton 31 47
10. Bournemouth 31 45
11. Crystal Palace 30 43
12. Brentford 31 42
13. M. United 31 38
14. Tottenham 31 37
15. Everton 31 35
16. West Ham United 31 35
17. Wolves 31 32
18. Ipswich Town 31 20
19. Leicester City 31 17
20. Southampton 31 10
Takımlar O P
1. Barcelona 30 67
2. Real Madrid 30 63
3. Atletico Madrid 30 60
4. Athletic Bilbao 30 54
5. Villarreal 29 48
6. Real Betis 30 48
7. Celta Vigo 30 43
8. Real Sociedad 30 41
9. Rayo Vallecano 30 40
10. Mallorca 30 40
11. Getafe 30 39
12. Sevilla 31 37
13. Osasuna 30 35
14. Valencia 31 35
15. Girona 30 34
16. Espanyol 29 32
17. Deportivo Alaves 30 30
18. Leganes 30 28
19. Las Palmas 30 26
20. Real Valladolid 30 16