İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu.
Akşener, hükumetin, esnafı, çiftçileri, emeklileri görmezden geldiğini söyleyerek, “Bu ibretlik durumu, artık yadırgamıyoruz. Çünkü artık beceriksizliklerinin üstünü örtecek bahaneleri kalmadı. Çünkü artık tutmadıkları vaatleri, unutturacak sözleri, milletimizin dertlerine derman olacak, çözümleri kalmadı. Çünkü artık Sayın Erdoğan ve partisinin, milletimize verecek hiçbir şeyi kalmadı” diye konuştu.
Akşener'in konuşmasından satır başları:
*İktidarın boş konuşmaları, öfke nöbetleriyle geçirdiği bir haftayı daha geride bıraktık.
* Sayın Erdoğan ve arkadaşları her hafta olduğu gibi bu hafta da dertli çiftçilerimizi, siftahsız esnafımızı, borç batağındaki emeklilerimizi duymazdan geldi.
* Çünkü artık beceriksizliklerinin üstünü örtecek sözleri kalmadı. Milletimizin dertlerine derman olacak çözümleri kalmadı.
* Çünkü artık sayın Erdoğan ve partisinin milletimize verecek hiçbir şeyi kalmadı.
* Geçen yine çıktı, ‘Milletimizi bunaltan sorunları biz çözeriz’ dedi. Bir de utanmadan havuz medyasına manşet attırmışlar. Güler misin ağlar mısın…
* Sabah şeriflerin hayır olsun Erdoğan, 20 yıldır neredeydin sen? Şimdiye kadar elini tutan mı oldu? Neyi çözeceksin? Zerre sıkılmadan ‘Ekonomide her şey yolunda’ diyorsun.
“SEN NEYİ ÇÖZECEKSİN?”
* Bu üstün farkındalıkla sen neyi çözeceksin? Her ağzını açtığında döviz zıplıyor. Bu engin ekonomi bilginle sen neyi çözeceksin?
*’Açım’ diyen vatandaşımıza utanmadan ‘abartma’ diyorsun. Dertli vatandaşın kafasına da çay atmaktan geri durmuyorsun.
*Bu olağanüstü empati yeteneğinle sen neyi çözeceksin? Memleketin meseleleri ile bu kadar ilgiliyken sen neyi çözeceksin? Saraya doldurduğun bol beceriksizlerle sen neyi nasıl çözeceksin?
* Son 3.5 yıldır neyi çözdün de şimdi çözeceksin? Maalesef çözemezler. Geçtiğimiz gün müstakbel muhalefet partisi genel başkanı Sayın Erdoğan, ‘ABD ve Avrupa enflasyon kırılıyor. Bizim böyle bir derdimiz yok’ dedi.
ERDOĞAN’IN FAİZ POLİTİKASINI ELEŞTİRDİ
* İktidarın enflasyonla mücadelede gösterdiği bu müthiş iş bilmezliği faizle mücadelede görüyoruz.
* Sayın Erdoğan Mart ayından beri kafayı politika faiziyle bozdu. Bu inatlaşmada olan maalesef esnafımıza, iş dünyamıza oldu. Mesela Hazine’nin borçlanma faizi Mart ayına göre 10 puan arttı.
* Ticari kredilerde en itibarlı müşteriler dahi yüzde 37-40 arasında faiz ödemek zorunda.
*Sayın Erdoğan’ın güven veren ekonomi yönetiminin bir sonucu olarak hiç kimse enflasyonun kalıcı olarak düşürüleceğine inanmıyor.
* Her şeyden vergi alan bu arkadaş nedense faiz gelirlerinden vergi almıyor. Bu hafta TBMM gündeminde olan bir kanun teklifiyle de şirketlere önemli bir vergi istisnası getiriliyor.
*Döviz mevduatını Türk Lirası mevduatına çeviren kurumlar vergisi mükelleflerinden kur kazançlarından alınan yüzde 25 kurumlar vergisi artık alınmayacak.
*AK Parti iktidarı adeta kapitülasyona benzer tavizler vererek, bunun yanında ülkemizi adeta kara para aklama yeri haline getirerek ömrünü uzatmaya çalışıyor.
ERDOĞAN’IN İMRALI ÇIKIŞINA CEVAP VERDİ
* Yargılaması süren Selahattin Demirtaş’ı terörist başı Abdullah Öcalan’a şikayet etti. Rezalete bakar mısınız?
* Neymiş, en büyük hesabı İmralı’daki kesecekmiş. Bu memlekette bir hesap kesilecekse onu Türk yargısı kesecektir. Makamının ciddiyetinin farkına var.
* AK Parti Genel Başkanlığı fikrinden kurulamadın gittin. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı böyle abuk sabuk konuşamaz, kendine gel. Geçen sefer mektupla işi kurtarmaya çalışmıştın, bu sefer başka oyunlar peşindesin.
“SAKIN HA…”
* Eğer İmralı’dakini çıkarmanın peşindeysen orada duracaksın. Sakın ha… Seçim kazanmak için böyle bir kötülüğü memlekete yapmaya kalkma.
*Belki küçük ortağını ikna edebilirsin ama böyle hainliğe yeltenirsen karşında bizi bulursun. Bu memleketi senin seçim kazanma hırsına ezdirmeyiz.
“TARIM BAKANI’NI GÖREVDEN AL”
*Sayın Erdoğan konuşmaya gelince bizden kopya çekip tarımın bir milli güvenlik sorunu olduğunu söylemeyi biliyorsun. Taklitlerinden
*O zaman bir zahmet oturduğun koltuğun hakkını ver. Eğer kendin çözüm bulamıyorsan bizim çözümlerimiz hazır. Açın internetten izleyin feyz alın.
*Yeter ki çiftçimizin derdi çözülsün. Bu işler çiftçilerimizi lobilerin önüne atmakla olmaz. İlk olarak çiftçimize gün yüzü göstermeyen Tarım Bakanı’nı görevden almakla başka.
GENÇLERİN BARINMA VE YURT SORUNU
* Bugün maalesef, hayatımızın her alanında, bir mücadele hâlindeyiz. En temel haklarımıza ulaşmak için, mücadele ediyoruz.
*En gerekli ihtiyaçlarımızı karşılamak için, mücadele ediyoruz. En önemlisi de, hayatta kalmak için mücadele ediyoruz.
*Bu mücadele alanlarında, en çok yıprananlar da, İlk önce, eşit olmayan şartlarda eğitim görüyorlar.
* Sonrasında, herkesin farklı çizgilerden başladığı, bir garip sınav yarışına giriyorlar. Yarış bitince, üniversiteye girince, her şey düzelir zannediyorlar.
“ACI GERÇEKLER…”
*Ama bu sefer de; İktidarın onlara reva gördüğü, acı gerçeklerle yüzleşiyorlar. İşte o nedenle; bugün, o acı gerçeklerden birini, barınma ve yurt sorununu konuşacağız.
* Eylül 2021 MEB verilerine göre ülkemizde KYK bağlı 773 yurt yaklaşık 700 bin öğrencimize barınma imkanı sunuyor.
*Geçtiğimiz yıl tam 20 yurt kapanmış. Artan yurt talebini görmezden gelen iktidar, bu alanda da taşeronlaşmaya gitti.
*Özel yurtların sayısı bile aslında iktidarın öğrencilerimizi nasıl da bazı dernek ve vakıfların yurtlarında kalmaya zorladığını gösteriyor.
“İŞTE İKTİDARIN REVA GÖRDÜĞÜ YAŞAM ALANI”
* Size iki fotoğraf göstereceğim. Fotoğraflardan ilki Çemberlitaş KYK Kız Yurdu’ndan. Odaları görüyorsunuz.
*İkinci fotoğraf da Fatih KYK Kız Yurdu’ndan. Gördüğünüz üzere sanki bir hapishane koğuşuna bakıyormuşsunuz gibi. İşte size iktidarın gençlerimize, genç kızlarımıza reva gördüğü yaşam alanı.
* 4 bin 614 özel yurt bulunuyor. Bu yurtlar devletin sunduğunun ancak yarısı kadar yani 440 bin öğrenciye barınma hizmeti sunabiliyor. 2020 yılı itibariyle Türkiye’de toplam yurtların yüzde 35’i vakıf ve derneklere ait.
*Bu da özellikle dar gelirli öğrencilerimizin denetlenmeyen ve birçok hizmeti hakkında vermekten çok uzak olan bu yurtlara adeta muhtaç bırakıldığını gösteriyor.
* Türkiye’de en çok öğrenci İstanbul’da yaşıyor. Yetecek kadar devlet yurdu yok. İktidarın gençlerimizi bile bile mahrum bıraktığı barınma hizmetini derneklere, vakıflara ait olan özel yurtlar dolduruyor.
*Sayıştay raporlarına göre devlet yurdu olarak kiralanan çoğu bina deprem yönetmeliğine uygun değil. Yangın ihbar sistemleri yok.
* Gençler KYK yurtlarının kalitesinin düşük olduğunu, odaların hapishanelere benzediğini, çalışma salonlarının yetersiz olduğunu, internetin yavaş ve kotalı olduğunu, giriş-çıkış saatlerinin kısıtlı olduğu ve yurt personelinin sorunlarla yeterince ilgilenmediğini söylüyorlar.
“SAYIN ERDOĞAN’IN SİNİRLERİ BOZULACAK”
* Bizim devletimiz öğrencilere yurt yapmaktan aciz midir? Bizim devletimiz geleceğin mühendisine, doktoruna, avukatına, öğretmenine barınabileceği bir çatı sunmaktan yoksun mudur? Elbette değil. Bu yoksunluğun, acizliğin tek sebebi iktidarın iş bilmezliğidir.
* Ben böyle konuşunca, bunları söyleyince Sayın Erdoğan’ın sinirleri bozulacak. Hemen yurt sayısını 20 yılda 190’dan 769’a çıkardık diyecek.
* Biliyorsunuz Türkiye’nin en büyük şantiye şefi sayın Erdoğan, inşaatları konusunda çok hassastır. İstatistikleri kendine sağla, yurtlar yeterli mi değil mi onu söyle.