Akşener sözlerini şöyle sürdürdü:
-Ülkemizi sosyal hayattan ekonomiye yıpratan, milletimizi hayat pahalılığına mahkum eden partili cumhurbaşkanlığı sisteminden kurtulmak için çok önemli bir adım attık. Ortak aklı ve istişare kültürünü çalıştırarak parlamenter çalışmamızı tamamladık ve milletimizle paylaştık.
''Kendimi Suçlu Hissediyor ve Utanıyorum''
Akeşenr Erdoğan'a "Yaşadığınız hayata, size sunulan koşullara baktığınızda aklınıza ne geliyor?"
-Teksir kağıdı nedir biliyor musunuz diye soruyor. Kendisi çok mağdur olmuş, çok acılar çekmiş. O teksir kağıdı dramına rağmen teksirzede Sayın Erdoğan'a cumhurbaşkanı olma gerçeğini söylemiyor. Her hafta yeni bir icadını tanıtan Sayın Erdoğan'ın bu hafta da kuşe kağıdını icat ettiğini öğrendik
-Bizler teksir kağıdından sarı defterlerle okuduk. Her birimiz teksir kağıdı nedir biliriz. Peki sen kuşe kağıtla okumasına rağmen hiçbir faydasını görememeyi bilir misin? Sınavlarda hakkının yenmesini bilir misin, atanamamak nedir bilir misin, mezun olup harçlık almaya, motokuryeliğe mahkum olmak nedir bilir misin, umutsuzluğa hapsolmak nedir bilir misin? Bilemezsin, sen de benim gibi Cumhuriyetin sunduğu fırsat eşitliğinden faydalandın. Ben büyüdüğüm Türkiye'nin imkanlarını bugün gençlere sağlayamadığım için kendimi suçlu hissediyor ve utanıyorum. Sen da bu tabloyla yüzleş, dedi.
''Bugün Türk Milleti Olarak Hepimizin Yüreği Başka Bir Millet İçin Çarpıyor''
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener;
-Biz, Türk milletiyiz, biz ağacıyla, çiçeğiyle, deniziyle vatan toprağına sahip çıkanlarız. Biz eşiyle, dostuyla, oğluyla, çocuğuyla vatan toprağı için mücadele edenleriz. Biz acısıyla, sevinciyle bağımsızlığın kıymetini bilenleriz. Bağımsızlığın ne demek olduğunu en iyi bilen milletiz. Mağdurun yanında durmak Türk milletinin doğasında vardır. Adalet Türk'ün karakteridir. Bugün Türk milleti olarak hepimizin yüreği başka bir millet için çarpıyor. Ukrayna'nın cesur evlatlarını saygıyla selamlıyorum.
-Tarihin kırılma noktalarından birisine tanıklık ediyoruz. Rusya, Ukrayna'ya bir saldırı başlattı. Ukrayna'nın şehirleri, sivillerin yaşam alanları hedef alındı. Rusya lideri Putin, Ukrayna halkının iradesini tanımıyor, siyasi egemenliğine saygı duymuyor. Putin artık cüretinin boyutlarını ifşa etmiş bulunuyor. Dünyamızın artık Rusya yayılmacılığı sorunu var. Karşımızda herhangi bir ülke tarafından saldırıya uğramadığı halde istediği ülkeyi işgal etme cüretini gösteren bir ülke duruyor karşımızda. Şimdiye kadar Putin'in Gürcistan'da, Kırım'da, Berarus'ta yaptığı budur. Bu bize Stalin'i hatırlatıyor. Stalin öyle hırsıydı ki Doğu Avrupalı siyasetçileri kaldırmış, kendi emir erlerini atamıştı.
-1956 yılında Budapeşte'de 1968'de Prag'da dolaşan Sovyet tanklarının tek amacı Rusya'nın tahakkümünü korumaktan başka bir şey değildi. Soğuk savaş sona erdikten sonra ardına gizlenecek bir ideoloji de kalmadı.
-Bu tutku Putin ile yeniden dirilmiş durumda. Bugün ise Çarlık Rusya nostaljisi almış görünüyor. Uluslararası toplum daha fazla sessiz kalamaz. Başta Kırım'daki kardeşlerimiz olmak üzere onca insanı kaderine terk edemeyiz. Vakit yaptırım vaktidir. Vakit çekimser kalma değil dik durma vaktidir.
-Putin'in kafasındaki eksik parçaların Kars, Erzurum, Ardahan olmadığını kim söyelyebilir? Herkes güvenliğinin tehlikede olduğunun farkında.