Türkiye Ekspres Haber | Son Dakika | Güncel Haberin Adresi

'Sarı Gelin' türküsünün hikayesi

KÜLTÜR SANAT

Türküler kültürümüzün bir parçası, olmazsa olmazlarıdır. Çoğu türkünün de bir hikayesi vardır elbette. Herkesin bildiği ve dinlediği Sarı Gelin türküsünün hikayesinin nasıl bittiğini biliyor musunuz? Yaklaşık 800 yıl önce yaşanan Sarı Gelin türküsünün günümüze kadar unutulmadan gelen hikayesi...

13. Yüzyıl başlarında Abdulkadir Geylani Hazretlerinin müritlerinden Şeyh Senan, puta taptığını gördüğü bir rüya üzerine Bağdat'tan yola çıkar. Şeyh Senan, Erzurum'da gördüğü Gürcü Penek Kralı IV. David'in kızı Humar Hanım'a aşık olur.

Şeyh Senan, giydiği Hint elbisesinden dolayı ''Sari Gelin'' adını taktığı Humar Hanım'ın tüm isteklerine boyun eğer. Aşkı uğruna şarap içen, Kuran'ı ateşe atan ve Hıristiyan olan Senan, Humar Hanım'ın isteği üzerine domuz çobanlığına başlar.

Şeyhlerinin düştüğü durumdan rahatsız olan dervişleri, buna çare bulamayarak Bağdat'a döner. Şeyhlerinin yakalandığı aşkın gerçekte, Allah uğruna çektiği çile olduğunu öğrenen dervişler, tekrar Erzurum'a dönerek şeyhlerine sahip çıkarlar.

Dervişliğin en yüksek mertebesine ulaşan Şeyh Senan, Sari Gelin'e kavuşmak üzereyken domuz çobanlığını bırakarak, dervişleriyle saraydan ayrılır. Müslüman olan Humar Hanım, Şeyh Senan'ın aşkı uğruna yaptığı fedakarlıklar karşısında hatasını anlayarak, peşlerinden gider.

Sarı Gelin ve Şeyh Senan'ın kavuşmaları Allahuekber dağlarında gerçekleşir. Ama bu aşkın sonu da hüsranla biter. O günden itibaren bu dağlar ''Allahuekber'' adıyla anılır.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.