Geleneksel el sanatları ustası Mesut Gürbüz, çocukluğunda başladığını çini sanatını, yaptığı sıra dışı çalışmalarla sürdürüyor. Gürbüz, yaptığı çinileri resim ve gravürle tamamlayarak ortaya vazo, tabak gibi eserler çıkartıyor.
Geleneksel el sanatları ustası Mesut Gürbüz, atölyesinde çini sanatını icra ederek, eserlerini resim ve gravürlerle zenginleştiriyor. Gürbüz, yaptığı çinilerle vazo, tabak, pano gibi eserler ortaya çıkıyor.
Alaylı olarak yaklaşık 35 yıldan bu yana çini sanatını sürdürdüğünü söyleyen Gürbüz, "İlkokul yıllarımdan beri çeşitli atölyelerde çalışarak ustaların yanında bu sanatı öğrendim. Çini sanatında klasik çalışmaların yanında her zaman sıra dışı çalışmalara da önem verdim” dedi.
Gürbüz, günün büyük bölümünü atölyesinde geçirdiğini ve çini sanatının kendisi için bir yaşam tarzına dönüştüğünü belirtti.
Sanatını ‘sabır sınavı’ olarak nitelendiren Gürbüz, "Ustalarımızdan çiniyi 'ateşte açan çiçekler' olarak öğrendik. Emek veriyorsunuz, saatlerce, günlerce uğraşıyorsunuz, fırına koyuyorsunuz. Fırından eserin nasıl çıkacağını bilmiyorsunuz. Kırılıp, yarılmış ya da patlamış olabilir. İlmek ilmek, nokta nokta işlenen bütün emeğiniz boşa gidebilir" diye konuştu.
Çininin insanı dinlendiren bir sanat olduğunu ve çiniye sadece lale, karanfil çizilmesi gerekmediğini vurgulayan Gürbüz, "Ruhunuz neyi istiyorsa onu da çiniye çizebilirsiniz. Çininin çamuru vücudunuzdaki tüm negatifliği alır" şeklinde konuştu.
Gürbüz, güzel eserler yapabilmek için moral ve motivasyonun iyi olmasının önemine dikkat çekerek, ustanın içinde bulunduğu psikolojik durumu eserine olumlu ya da olumsuz yansıtabileceğini belirtti.
Resim ve gravürle çiniyi birleştirip, detayları ince ince işleyerek yaptığı eserlerin yurt içinden ve dışından birçok koleksiyoner tarafından alındığını belirten Gürbüz, "Bugüne kadar yaptığım eserler başta ABD olmak üzere İngiltere, Rusya, İtalya gibi ülkelerde koleksiyonerler tarafından alındı. En sıra dışı çalışmalarım ise Arap ülkelerindeki koleksiyonerlerce ilgi görüyor" dedi.
Bugüne kadar çok sayıda kişiye çiniciliği öğrettiğini belirten Gürbüz, ata mirası olarak günümüze kadar gelen bu sanatın gelecek nesillere aktarılması için son nefesine kadar gayret göstereceğini söyledi.
“BİREBİR AYNISININ OLMASI MÜMKÜN DEĞİL”
Gürbüz, sözlerini, "Her eser bir antika değeri taşır çünkü benzeri yapılabilir ama birebir aynısının olması mümkün değil. Kendi eserimin dahi aynısını yapabilmem mümkün değil" şeklinde tamamladı.