Bebek katillerinin yargılanması sürüyor...
İstanbul'da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 26'sı tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı.
Sanık avukatlarının tutukluluğa ilişkin taleplerinin dinlendiği duruşma, salonda yaşanan gerginlikle başladı.
DURUŞMA SALONUNDA GERGİNLİK
Duruşmada tutuklu sanık Fırat Sarı'nın avukatı, dava dosyasını inceleyemediği için duruşmanın ertelenmesini istedi.
Mahkeme heyeti başkanı, bu talebi ara kararda değerlendireceğini söyleyince tartışma yaşandı.
Sanık avukatı, mahkeme düzenini bozduğu gerekçesiyle kolluk kuvvetleri tarafından dışarı çıkarıldı.
"BEBEK KATİLİ OLARAK YARGILIYORSUNUZ"
Tutuklu Sanık İlker Gönen'in avukatı şunları söyledi:
Benim müvekkilim tüm gerçekleri harikulade anlattığı için bize çok bir şey kalmıyor. En iyi isimleri 'Bebek katili' olarak yargılıyorsunuz. Duruşma savcısıyla soruşturma savcısı öncesinde de görüşüyorsa bizim lehimize delili kim toplayacak? Ben hiçbir bebeğin evrakını dosyaya sokamıyorum. Müvekkilim kendi çocuğu Mete Gönen’in yenidoğanda yattığı evrakları sundum. Bunlar bebek katili ya, kendi çocuklarını da yenidoğana yatırdılar. Basında da, kamuoyunda da buradan bebek katili çıkaramayacaksınız.
ARA KARAR AÇIKLANDI
Sanık avukatlarının taleplerinin dinlenmesini ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Reddi hakim kararının değerlendirilmesi için de dosyanın Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verildi.
Dava 18 Şubat'a ertelendi.
DÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
"Yenidoğan çetesi" davasının ikinci duruşması dün görüldü.
Çetenin ele başı olmakla suçlanan tutuklu sanık doktor Fırat Sarı, yaptığı işlerden Sağlık Bakanlığı'nın da haberi olduğunu iddia etti, dönemin müsteşarının kendisini tebrik ettiğini öne sürdü.
Hakkında yapılan haberlere tepki gösterdi, suçlamaları kabul etmedi.
"SALONDA BEBEK KATİLİ GÖRMÜYORUM"
Fırat Sarı savunmasında "Bu mahkeme salonunda ben bebek katili, dolandırıcı görmüyorum. Ben örgüt yöneticisi olarak suçlanıyorum ama bu insanların hiçbiri beni örgüt yöneticisi olarak görmüyor." dedi.
Medyaya gerçek dışı haberler sunulduğunu iddia eden Sarı, şöyle devam etti:
Ortaya sunulanlar haber değil kurgu. Kanıta dayalı değildi. Avukatların itirazına rağmen bu haberler yasaklanmadı. Benim şu an özgür yargılanma hakkım yok. Herkes her iddiasını söyleyebilir mi? Vahşilik, canilik her şey söyleniyor. Ben nasıl adil yargılanabilirim bu baskıyla.
REDDİ HAKİM TALEBİ
Mahkeme dünkü duruşmada, bazı sanıkların duruşma savcısının dosyadan el çektirilmesi ve reddi hakim taleplerinin üst mahkemede değerlendirilmesi için duruşmayı erteledi, yalnızca sanıkların tutukluluğa ilişkin talepleri dinlendi.
YENİDOĞAN ÇETESİ NEYLE SUÇLANIYOR?
112 sevk zincirinin dışına çıkarak bebekleri yoğun bakım ünitelerine sevk etmek, SGK'dan fazla para alabilmek için yatış sürelerini uzatmak, ihmal sonucu ölümlerine neden olmak, hastanede kullanılması gereken ilaçları satmak.
47 sanığın yargılandığı Yenidoğan çetesi davası kapsamında kan donduran suçlamalar var. Dava 18 Kasım'da görülmeye başladı. İlerleyen haftalarda da tüm sanıklar ve avukatlar savunmalarını tamamladı.
Sanıkların büyük bölümü bebek ölümleri ile ilgili suçlamaları reddetti. Zaman zaman suçu birbirlerinin üzerine attılar. Duruşmalarda tape kayıtları ve şüpheli ifadeleri de önemli bir yer tuttu.
Yoğun bakımda nöbetçi doktor bulundurulmadığı, işlerin hemşirelere kaldığı, sahte epikiriz raporları yazıldığı tespit edildi.
YENİDOĞAN ÇETESİNİ KİM YÖNETİYOR?
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor.
YENİDOĞAN ÇETESİNDE KİME NE KADAR CEZA İSTENİYOR?
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Ayrıca 8'i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.
İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.
HASTANELERE KAYYUM GÖREVLENDİRİLDİ
Soruşturma kapsamında İstanbul ve Tekirdağ Çorlu'daki bazı hastanelerin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.
Ayrıca, Büyükçekmece 1. Sulh Ceza Hakimliğinin kararıyla 13 hastane ve 3 şirkette Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak görevlendirilmişti.
"Yenidoğan çetesi"ne ilişkin başlatılan yeni soruşturma kapsamında, 11 şüpheli tutuklanmış, 3'ü hakkında adli kontrol şartı uygulanmış, 1'i ise savcılıktan serbest bırakılmıştı.
Söz konusu soruşturma sürüyor.