Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un açıklamalarından öne çıkanlar:
Sağlık neyi gerektiriyorsa onu yapmaya çalışıyoruz. Riske girmeden eğitim, öğretimi devam ettirmeliyiz. Süreci iyi yönetebilirsek amacımız bütün okulları açmak olacak.
'LİSELERDE TEK BİR SINAV OLACAK'
Liselerde yüzde 40'a yakın sınavlar tamamlandı. Liselerde ikinci dönemde de tek bir sınav olacak.
Öğrencilerimizin yarısına yakını sınavların zamanında yapılmasını istiyor, bir kısmı da biraz daha erteleyin diyor. Bizim şu anda bunların ertelenmesine dair bir kararımız söz konusu değil.
Biz her gün bütün sınıf düzeylerinde hangi gün kaç temaslı ve pozitif var bizim çocuklarımızın ailelerinde bunların tablosuna bakıyoruz. Genel tabloya baktığımızda ailelerde görülen temaslı sayısı ile toplumun genelinde görülen temaslı sayısı arasında fark var. Öğrencilerin ailelerinde görülen temaslı sayısı daha az görünüyor.
Milli Eğitim Bakanlığında okul öncesi, ana sınıfı dediğimiz 5 yaş grubu var. Bizim okul öncesi eğitim kurumlarımız bu süreçte hep açıktı. Okul öncesi öğretmenlerimiz büyük bir özveri gösterdiler. Fakat bu tam kapanmada, Bilim Kurulu'nun ortaya koyduğu tavsiye ve diğer sayısal veriler, bize bu süreçte MEB bünyesindeki okulların da bir süre kapanması gerektiğini gösterdi. Biz buna uyduk. Kreşlerle ilgili Sayın Bakanımızla bir telefon görüşmesi yaptık, bir değerlendirme sürüyor. Muhtemelen yarın bir açıklama olur.
Öğretmenlerin aşılanması 24 Şubat'ta başladı. En son 425 bin öğretmenimize randevu açıldı. Öğretmenlerimizi aşılamaya devam ediyoruz.
Çocuklar dijital dünyada doğdular. Bizden daha iyi odaklanıyorlar. Burada önemli olan şu gereken eğitimsel önlemleri almalıyız. Çocukların öğrenme kaybı elbette oluyor. Ama yüz yüze eğitimde de gerçekleşiyordu. Sınav öncesi gidip öğretmenlerinden yüz yüze eğitim alabilirler. Tamamlama çalışmalarını biz geçmişten beri sürdürüyoruz.
'KARNELER 2 TEMMUZ'DA VERİLECEK'
Her bir çocuğumuz için tamamlayıcı kitaplarımız var. Çalışmalar yazın da devam edecek. Biz 2 Temmuz'a kadar dedik. Ama dileyen veliler çocukların yaz okulları matematik kamplarıyla desteklenmesi konusunda yüzlerce etkinlik görecekler. Karneler 2 Temmuz'da verilecek. Arzumuz yüz yüze verebilmek.
Salgın sürecinde öğrencilere 750 bine yakın 25 GB interneti olan tablet dağıttık.
Tam kapanma sürecinde öğretmenler ve okul müdürleri okula gitmeyecek.
Milli Eğitim Bakanlığı olarak akademik açıkları hızlıca kapatabiliriz. Ama sosyal duygular, problemlerin iyileştirilmesi, bunlar uzun soluklu konular. Çocuk sosyal açıdan problem yaşarsa derslerinde de yaşar. Önce o kısım çok önemli. Lise öğrencileri üzerinde yaptığımız araştırmada uyumakta sorun yaşayan, beslenmede sorun yaşayanlar olabiliyor. Psikolojik danışmanlarımız ve rehber öğretmenlerimiz var.
Uzaktan eğitimi yönetmek, yüz yüze eğitimi yönetmekten daha zor. Öğretmenlerimiz kendi çocuklarına ayıramadığı vakitleri, öğrencilerine eğitim vermeye harcıyor.
İki yıllık ulusal destekleme programımız hazır. Tam kapanma döneminde sadece zihinsel çalışmayla olmaz. Sadece sosyal çalışmayla da olmaz. Vücut hareket etmesi lazım. Çocuklarımızın fiziksel egzersizler yapmasını öneriyorum. Bol bol kitap okumalarını tavsiye ediyorum. Ben çocuklarımızın evde sorumluluk almalarını çok istiyorum. Sofra toplasınlar. Balkon yıkasınlar.
Çocuklar, aileler evde zorlanıyorlar. Eskiden sınava girecek öğrenci rapor alıp sınava girmek istemezdi. Şimdi evdeler okulu özlüyorlar.
'20 BİN ÖĞRETMEN ATANACAK'
Daha çok atama olması, daha çok meslektaşımızla beraber olmak, elbette hepimizin arzusu. AK Parti döneminde de hep 40 bin ve üzerinde atamalar yapıldı. Bu sene için salgından kaynaklanan bir takım sorunlar ve bütçe olanakları ile ilgili bazı problemler, bütün bunlardan dolayı 20 bin kısıtı geldi, ama her zaman bizim işimiz, koşturmacamız bunun artması ile taleplerde bulunmak, görüşmeler yapmak. Bizim işimiz bu. Biz öğretmenlerimiz adına bu işin takipçisiyiz tabii ki. Her birinin umuda, işe ihtiyacı var. 'Verin bizim öğrencilerimizi' diyorlar. Bu ne kadar güzel bir duygu ve talep. Bu konuda da bizim elimizden geleni fazlasıyla yapmamız gerekiyor ve bunun için çok uğraşıyoruz. İmkanlar ölçüsünde yeni fırsatlar doğduğunda tabii ki olur, niye olmasın. Ama şu anda 20 bin ile kısıtlıyız.