.Mühendis tazminat talebiyle, işveren ise para cezası talebiyle karşılıklı dava açtı. Davacı-karşı davalı işveren; mühendisin şirkette son derece gizli ve teknik projelerde sistem mühendisi olarak çalışmaya başladığını, istifa ederek ayrıldığını, ihbar süresinin sadece bir haftasına uyduğunu belirterek beş haftalık ihbar süresi için ihbar tazminatı borcu bulunduğunu öne sürdü. Mühendisin ayrılmadan önce elli civarında gizli belgeyi harici bir cihaza kopyaladığını, davacının kötü niyetli olduğunu, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin bilgi güvenliği politikası başlıklı 5. maddesine aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenle cezai şart alacağının tahsilini talep etti. Davalı-karşı davacı mühendis ise davacı şirketin davalının istifasından hemen sonra dava açmamış olması ve şikayetten sonra huzurdaki davayı ikame etmiş olduğunu dile getirdi. Davanın kötü niyetli açıldığını, ihbar tazminatı talebinin ve cezai şart talebinin yerinde olmadığını, karşı dava olarak bir aylık ücret ile yıllık izin alacağını davalıdan tahsilini talep etti. İş Mahkemesi; davacı-karşı davalı tarafın cezai şart alacağı talebinin reddine, ihbar tazminatı talebinin kabulüne, davalı-karşı davacının ücret ve yıllık ücretli izin alacağı taleplerinin kabulüne karar verdi. Taraf avukatları kararı istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi. Taraflar bu kez kararı temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.
Emsal nitelikte bir karara imza atan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, Bölge Adliye Mahkemesi kararını ortadan kaldırdı, sır nitelikteki bilgiyi kopyalayan mühendisin ceza ödemesi gerektiğine hükmetti. Yargıtay kararında, “Dosya içinde bulunan ve davalı işçiye imzalatılmış olan bilgi sistemi güvenlik kurallarının 5.3.2 maddesinde, ‘İşverenden yazılı izin almaksızın kullanıcı ağlarını kullanarak şirketin dışındaki kişisel mail kutularına(şirket dışındaki kendi kişisel mail kutusu dahil) veya diğer mail adreslerine ticari ve ticari olmayan faaliyetleri ile ilgili bilgiler dahil olmak üzere, gizli bilgilerini gönderemez' ifadesi mevcuttur. Davacının işverene ait 51 adet bilgileri kendi cep telefonuna indirdiği tartışmasız durumdadır. Mahkemece bu konuda bilirkişi raporu alınmış olup kopyaların data niteliği taşıdığını ve çokluğu dikkate alındığında ders çalışmak için indirimin düşünülemeyeceği, davalı işçinin sır saklama yükümlülüğü aykırı davrandığı sonucuna varılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, davalı işçinin sır saklama yükümlülüğünü, gizlilik ile bilgi güvenliği kurallarına aykırılık davrandığı anlaşılmakta olup iş sözleşmesinin 11. maddesindeki cezai şartın koşulları oluşmuştur. Mahkemece Türk Borç Kanunu'nun 182/son maddesi değerlendirilerek indirim yönünden bir karar verilerek istekle ilgili hüküm kurulması gerekirken reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Temyiz olunan İş Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının, bozularak ortadan kaldırılmasına oy birliği ile karar verilmiştir” denildi.