Gereğinden fazla duş almanın en çok bilinen yan etkisi cildi kurutması, yıpratması ve tahriş etmesi. Uzmanların araştırmalarına göre kuru ve çatlamış cilt nedeniyle cildin doğal nem bariyeri bozulur. Böylece ciltte zararlı bakteri oluşumu ve alerjik reaksiyonlar başlar. Bunlara ek olarak duş alırken kullandığımız şampuanlar, saç kremleri, duş jelleri, yağlar ve sabunlardaki diğer zararlı katkı maddeleri ve kimyasal maddeler de alerjik reaksiyonlara yol açabilir.
Kirli duş başlıkları cilde zarar veriyor.
Amerikan bilim insanlarının araştırmaları, akciğer iltihaplanması ile kirli duş başlıklarının bir ilişkisi olduğunu vurguluyor. Cildin duş başlığındaki kirli mikrop ve bakterilere maruz kalmasıyla birlikte ve nefes alıp verdikçe, bu bakterilerin akciğerlere kadar indiği söyleniyor. Sağlıklı bireyleri pek etkilemese de çocuklar, yaşlılar ve hamileler gibi bağışıklığı zayıf kişilerin zarar görme olasılığı çok daha fazla. Uzmanlar, kirli duş başlıklarının beraberinde getirdiği akciğer iltihaplanması ve göğüs rahatsızlıklarını önlemek adına metal duş başlıklarının plastik duş başlıklarına göre daha iyi olabileceğini vurguluyor.
Cildin genel bariyerine zarar veriyor.
Genellikle uzun süre duş alanların çoğu, kuru bir cilde sahip. Sıklıkla banyo yapmak ve gereğinden fazla kese yapmak cildi tahriş eder ve kuruluğa sebep olur. Duş süresinin uzamasıyla birlikte daha çok sıcak suya maruz kalmak ise derinin altındaki nem oranını azaltarak cildi daha da kurutur. Bu yüzden uzmanların tavsiyesine uyarak her zaman soğuğa yakın bir ılık suda yıkanılması gerekir. Ayrıca her gün duş alma ihtiyacı duyuyorsanız, duş sürenizi 10 dakika kadar kısaltmakta da fayda var. Sık sık yıkanıldığında cildin asidik baz dengesi bozulur ve birçok katmandan oluşan cildimizin en önemli katmanı aşınır. Böylece deri, nemini kaybederek zararlı ve toksik maddelerin içeriye girmesine engel olamaz.
Egzamaya yol açabiliyor.
Fazla duş aldığı için cilt gerekli nemi depolamakta sorun yaşar. Bu yüzden de kuruluk, tahriş, gerilme, kepeklenme, pul pul soyulma ve kaşıntı başta olmak üzere pek çok yan etki yaşanmaya başlar. Bu tarz yan etkilerin de giderek ağırlaşıp egzama ve sedef gibi cilt hastalıklarına yol açabileceğini söylemek mümkün. Neredeyse kaynayacak sıcaklıkta bir su ile duş almak ve duşta uzun süre kalmak, çok çektiren bir deri hastalığı olan egzamanın ortaya çıkmasını da kolaylaştırıyor. Ayrıca saçı her gün yıkamaya başlayınca saç derisi tahriş olur ve kıl köklerinin kurumasıyla kaşıntı daha da artabilir. Saç derisinde oluşan egzamaya ek olarak kızarıklık, kaşıntı, döküntü ve saçta yağlanma da oluşur.
Özellikle bebeklerde risk daha da fazla.
Türk toplumunda da yaygın bir gelenek olan yeni doğan bebekleri her gün yıkama alışkanlığı, bebeklerde cilt hastalıklarına ve tahrişe sebep olabilir. Uzmanlar, ebeveynlere çocuklarını her gün veya çok sık yıkamamalarını tavsiye ediyor. Bebek küçük yaşlarından itibaren sıklıkla yıkanmaya başlarsa, kötü bakteriler ve mikroplarla tanışamaz ve böylece vücudu onlara karşı savunma geliştiremez. Dolayısıyla büyüdüklerinde de daha hassas, duyarlı ve alerjiye meyilli bir cilde sahip olmak onlar için kaçınılmaz hale gelir. Bu nedenle bebeklerin tıpkı yetişkinler gibi 3 günde bir yıkanması en uygunu. Böylelikle bebekler bakterileri hızlıca tanıyıp onlara karşı bağışıklık kazanır.