Türkiye Ekspres Haber | Son Dakika | Güncel Haberin Adresi

Yeryüzündeki dev yatırımlardan gökyüzündeki uyduya kadar bir soru yükseliyor

GENEL

“Birkaç ay önce bir denizaltıyla dalarken, tamamıyla yine bizim mühendis çocukların geliştirdiği teknolojiyi görüp gurur duymuştum. Sonra benzeri bir başarıyı TCG Anadolu çıkarma gemisinde görmüştüm. İHA ve SİHA’ların dünya çapındaki başarısı zaten ortada. Bu teknolojileri geliştiren bizim mühendis çocuklarla gurur duyuyorum.”

Önceki hafta Türkiye’nin uzaya fırlatılan uydusu İMECE’nin Ege adalarına bakması halinde neler olacağını yazmıştım. Yani o adalardaki silahlanmayı gözler önüne serecekti. Çünkü metrenin altında çok net görüntü alabilen bir uyduydu bu. Bunu yazarken de uydunun kamera sisteminden yerden komuta sistemine kadar bütün yeteneklerini bizim mühendislerimizin geliştirdiğini vurgulamıştım.

“Bu uydunun bir başka özelliği daha var.

O da Türkiye’nin uzay ve uydu teknolojilerinde geldiği noktadır. TÜBİTAK-Uzay diye kısaltılan bu enstitüde Türk mühendisler görev yapıyor. Ve tamamıyla milli imkânlarla uydunun tüm işlevlerini geliştirdikleri gibi yeryüzündeki merkezden yönetecek bir sistemi de geliştirdi bizim mühendisler. Ve kullanıyorlar.”

Ve sonra eklemiştim:

“Birkaç ay önce bir denizaltıyla dalarken, tamamıyla yine bizim mühendis çocukların geliştirdiği teknolojiyi görüp gurur duymuştum. Sonra benzeri bir başarıyı TCG Anadolu çıkarma gemisinde görmüştüm. İHA ve SİHA’ların dünya çapındaki başarısı zaten ortada. Bu teknolojileri geliştiren bizim mühendis çocuklarla gurur duyuyorum.” İşte bu yazım üzerine özellikle kamuda çalışan mühendislerden çok sayıda mesaj aldım. Hepsi önce kendilerine verdiğim değer için teşekkür ediyor, sonra da çok önemli bir sıkıntılarını anlatıyordu.

Neydi bu sıkıntı?

Özlük haklarıydı arkadaşlar. Maaşlarıydı. Bu sıkıntılı durumu o kadar kibar, o kadar medeni bir üslupla anlattılar ki. Mühendis kardeşlerimin başarılarıyla gurur duyan birisi olarak... Onların bu sıkıntısını yazmazsam duyduğum gurur eksik kalacaktı.

Her Büyük Yatırımda O Mühendisler Var

Düşünsenize; kamunun içinde bulunduğu her yatırımda bu mühendislerimizin eseri, akıl teri var. Devlet baraj yaptırıyor. O barajı devletin mühendisi kontrol ediyor. Yeri geliyor yapıma katılıyor. Muazzam yolları, dev köprüleri, hızlı tren hatlarını, enerji hatlarını, tarım ve ısınma teknolojilerini, bunların planlanmasını ve daha nice büyük yatırımı düşünün. Ve o mühendis çocukların yolları, barajları, köprüleri yaptıkları dağlardaki şantiyelerde yaşadıkları zor şartları düşünün.

Kamu Mühendisi Ne Yapar

Aslında bu soruyu “Kamu mühendisi ne yapmaz?” diye değiştirmek lazım. Çünkü her alanda onlar var. İşte onların bana gönderdiği bir geniş tanım:

“Kamu mühendisleri tüm altyapı, üstyapı, kamu yapıları, otoyol, köprü, tünel, baraj, hastane, okul, demiryolu, tarım ve ormancılık, TOKİ, havaalanları, tersane ve atölyeler, tren projeleri, bilişim sistemleri, Savunma Sanayii ve enerji santralları gibi tesislerin; Ar-Ge, teknik şartname ve projelendirme, ihale, yapım, kontrollük ve kabul işlemleri, işletme ve bakım aşamalarında aktif görev almaktadırlar

Doktor-Hâkim-Savcı Ve Mühendis Farkı

Bütün bu hatırlatmaları yaptıktan sonra şimdi mühendis kardeşlerimin bana aktardığı bu sorunun detaylarına geçebilirim. Onların gönderdiği bir yazıdaki şu paragrafı özellikle seçtim. Buyurun okuyalım: “Ülkemizin gelişmesinde büyük rol oynayan, Türkiye’yi Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılına hazırlayan eserlerin yapımı, kamu mühendislerinin öncülüğünde ve sorumluluğunda gerçekleştirilmektedir. 2022 yılında kamu kurumları tarafından yürütülen 3.134 adet projeye toplam 184.3 milyar TL ödenek tahsis edilmiş, 2023 yılında ise bu tip projelere 643.2 milyar TL tahsis edileceği düşünülmektedir. Söz konusu projelerin her aşamasında görev yapan kamu mühendislerinin birinci derecedeki sorumluluklarına rağmen ne yazıktır ki elde ettikleri ortalama gelir 2023 Şubat ayı verilerine göre sadece 18.000 TL’dir.” Doğrusu bu maaşı duyunca merak ettim. Örnekler istedim.

İşte O Tablo

Görüldüğü gibi, zaman içinde birbirine çok yakın olan doktor, hâkim, savcı ve mühendis maaşları değişmiş. Mühendisler aleyhine çok ciddi bir fark oluşmuş. Neredeyse mühendisler 2-3 kat daha düşük maaş alır hale gelmişler.

Depremin Verdiği Mühendislik Dersi

Bu noktada kamu mühendisliği açısından çok önemli bir detayın da altını çizmem gerekiyor. O da hepimizi kahreden deprem felaketindeki binaların durumu. Yıkılan binaların yapı denetim sorununu hepimiz en acı haliyle yaşadık. 11 ilde yıkılan binalar karşılaştırılınca kamu mühendislerinin aktif rol aldığı binalardaki performans açıkça ortaya çıkmıştır. Yalnızca bu gerçek bile, siyaset kurumunun kamu mühendisliğine hakettiği değeri vermesi açısından çok çarpıcı ve acı bir örnektir.

Ne Yapmalı

Biliyorsunuz, ben her sorunu yazdığımda ardından öneri ya da bir tartışma açarım. Kamuda çalışan tüm mühendisler için “Teknik Sorumluluk Tazminatı” adı altında diğer meslek gruplarına yapıldığı gibi yeni bir ödeme kaleminin oluşturulması... Kamu mühendisi gelirinin; yakın zamana kadar benzer gelire sahip olan ve kamuda mühendise denk kabul edilen hâkim-savcı, doktor gibi mesleklerin gelir seviyesine çıkarılması...  “Mühendislik Meslek Kanunu” çıkartılarak mesleki gelişimin teşvik edilmesi, bilgi ve tecrübenin ödüllendirilmesi... Tüm kazanımların emekliliğe de yansıtılması ve emekli mühendisler içinde ilave emeklilik ödeneği gibi bir düzenlemenin (en az 30.000 gösterge) yapılması gerekmektedir.

Seçim Arifesinde Siyasi Partilere Çağrı

Bu yazıyı seçimden iki pazar önce yazmamın nedeni, türlü vaadlerin verildiği seçim öncesinde, Türkiye’yi proje ve yatırımlarla nice yüzyıllara taşıyacak olan mühendis kardeşlerimin bu önemli sorunu için tüm siyasi partilere bir hatırlatma yapmaktır. Lütfen onları unutulmuş olmanın moralsizliğinde bırakmayın.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.