DUVAR - “Doğada olmak, motosiklet kullanmak insanın zihnine sakinlik, hayatına kolaylık, ruhuna özgürlük, yaşamına heyecan katar. Macera peşinde koşanlar farklı kültürler görür, güzel insanlar tanır ve sürprizlerle dolu zengin bir hayata sahip olur. Böyle bir hayat yaşayanlar öngörülü olmayı, az eşyayla yetinmeyi, doğanın gücünü hissetmeyi ve problemleri pratik yollarla çözmeyi öğrenir” diyen Erkin Yeşil, tüm Türkiye’yi kapsayan bir rota kitabı yayımladı: 'Macera Rotaları'...
Macera rotalarının izini sürmek isteyenlere bakir coğrafyalarda yol almanın heyecanını yaşatmayı ve iyi hazırlık yapılırsa hiçbir şeyi gözünüzde büyütmeye gerek olmadığını göstermeyi amaçlayan Yeşil’le, son bir yılda farklı mevsim koşullarında yaptığı rotaları konuştuk.
'BENDEN SONRA GEZMEK İSTEYECEKLERE BİR REHBER BIRAKMAK İSTEDİM'
'Macera Rotaları' fikri nasıl ortaya çıktı?
Türkiye’yi 20 yıldır sırt çantasıyla ya da motosikletle dolaşıyorum. Hem yürüyor hem fotoğraf çekiyor hem de geziyordum. Dolaşırken de özellikle gideceğim yerlerle ilgili epey bilgi problemi çekiyordum. Ancak yerel insanlardan bilgi alabiliyordum. Bir rota kaydı olsun, görülecek yerler olsun, hangi mevsim gidilmesi lazım, ne kadar süre ayırmak lazım, yolların durumu nedir gibi bilgileri bilmediğim için ben bu rotaları yaparken çok zorlandım. Dolayısıyla en azından böyle bir kaynak bırakayım istedim. Pandemi süreci olmasaydı dünya turuna çıkacaktım, çıkamayınca en azından Türkiye’de tekrar bir turlayayım ve bu rotaların güncel hallerini tekrar bir göreyim, fotoğraflayayım, rota izlerini alayım ve paylaşayım istedim. Benden sonra gezmek isteyeceklere güzel bir rehber bırakmak istedim.
Dediğiniz gibi tam da Türkiye’nin uzun süredir kapalı kaldığı pandemi sürecinde bu kitabı hazırladınız ve yayımladınız. Böyle bir dönemde dolaşmak, rotaları çıkarmak zor olmadı mı?
Bu dönemde dolaşmak, evet, zor oldu. Çünkü hem yasaklarla mücadele ettim hem hastalığa çok dikkat etmem gerekiyordu. Motosikletle gezince en azından biraz daha bireysel takılabildiğim için çok kalabalık ortamlara girmedim. Konaklama için de çok fazla otel kullanmadım, daha çok kamp yapmayı tercih ettim. Tabii ki genelde gezdiğim zamanlardaki gibi gittiğim yerlerde insanların evlerine misafir olmak istiyordum ama bu sefer o pek gerçekleşmedi. Hatta gittiğimiz bazı yaylalarda (gittiğimiz diyorum, çünkü bazı rotalarda bana eşlik eden farklı arkadaşlar da oldu) büyükşehirden geldiğimizi öğrenince insanlar daha bir seviyeli yaklaştı. Bu hem zorluk yarattı hem de yolculuğun aslında daha sevimsiz geçmesine neden oldu maalesef. O yüzden pandemi döneminde gezmenin epey dezavantajı oldu. Avantajı ise daha az turist olduğu için doğa daha az kirlenmişti, daha sakindi, daha az çöp vardı ama bir yandan da mekânlar ve marketlerin çoğu kapalıydı.
'KİTAPTA, TÜRKİYE'NİN FARKLI BÖLGELERİNDEN 20 ROTA VAR'
Bu kitapta, diğer gezi/rehber kitaplardan farklı neler var?
Genelde kampçılık ya da dağcılıkla ilgilenenler, gittikleri yerlerle ilgili rota kitapları yazdılar fakat motosiklet ya da 4x4 kullananlar aslında böyle bir rota kaydını daha önceden yapmamıştı. Türkiye genelini kapsayan böyle bir kitap yoktu. Bölgesel olarak, mesela Karadeniz kitabı var, sadece Toroslar kitabı var ama bu kitapta Türkiye’nin farklı bölgesindeki toplam 20 tane rotanın tamamı var. İstanbul’dan çıktıktan sonra ilk rota Bursa, Bolu, Karabük-Yenice Ormanları, Küre Dağları, oradan Karadeniz, Karadeniz’den Doğu Anadolu’ya uzanarak devam ediyor. Dolayısıyla Türkiye’nin tam olarak etrafını dolaşarak, çok uzun sürecek 20 tane rota var. Bu anlamda herhalde daha önce yapılmamış bir kaynak oldu.
Türkiye’nin batısından doğusuna çok farklı kültürlerden geçiyor rotalar. Ülkenin batısı belki gezginlere, seyahat edenlere daha alışkın ve daha çok imkân olabiliyor. Bu açıdan doğu illerindeki gezilerinizde herhangi bir farklılık oldu mu?
Aslında doğu tarafındaki insanlar da son zamanlar epey bir gezgin görmeye alıştı. Özellikle kamp ve karavan kültürü, 4x4, pikap ve araç üstü çadırlar çıkınca, insanlar biraz daha doğaya merak saldı. Pandemi döneminde bu ilgi daha da arttı. O yüzden doğu illerinde de şaşırtıcı bir durum olmadı. Özellikle yabancı gezginlere bayağı alışmışlar. İnsanlar genelde gezerken bizim de yabancı olduğumuzu zannediyorlar. Daha sonra oturup konuşunca yabancı olmadığımızı anlıyorlar tabii.
'KİTAPTAKİ 20 ROTA, İKİ YAZDA ANCAK TAMAMLANABİLİR'
Kitaptaki tüm rotaları yapabilmek için insanların nasıl bir süre ayırması gerekiyor?
20 tane rotanın her birisine ayrı ayrı süre verdim. Aşağı yukarı bu rotaların her biri, üç gün ila 10 gün arasında gezilebilir. Çok uzun rotalar vermedim fakat yollar bozuk olduğu için çok hızlı gitme şansı yok. Bir de çok hızlı gitseniz bile eğer orada mola vermezseniz, kamp yapmazsanız, yürümezseniz zaten o rotanın tadını çok çıkartamazsanız. Kitaptaki bütün rotaları yapabilmeniz, belki bir yıl bile sürebilir. Hatta bir yıla sığdırmak bile isteseniz, bunların çoğu yüksek rakımlı yollar olduğu için aslında yılın sadece iki-üç ayı size imkân tanıyacaktır. O yüzden iki-üç ay içerisinde hepsini yapmak da pek mümkün olmayabilir. Aslında iki yazda ancak tamamlanabilir diyebilirim.
Kitabınızda insanların doğayı temiz bırakmaları ve ateş yakmamaları konusunda sürekli uyarıyorsunuz. Bu konudaki gözlemleriniz neler oldu?
Kitabın başında “Etik kurallar” diye bir bölüm ayırdım. Her geçen sene doğanın daha çok pislendiğini, daha fazla çöp atıldığını görüyoruz. Maalesef bu böyle. Biz ne kadar uyarsak da bir şekilde kötü yöne doğru gidiyor. Fakat yine de uyarmaya devam etmek lazım. Burada yerel halkın da bilgilendirilmesi gerekiyor. Yerel halk da maalesef kendi yaşadığı bölgeye çok zarar veriyor. Kampçılar da zarar veriyor. En büyük problemimiz...
Motosiklet hayatınızı, karavan hayatıyla birleştirdiniz. Karavanda yaşam nasıl gidiyor?
Karavanı, taşınabilir ev olarak kullanıyorum. Üç ayda bir karavanın yerini değiştiriyorum. Şu anda Antalya, Adrasan’da karavan. Ama ben karavanla gezmiyorum. Motosikletle ve yürüyerek gezmeyi seviyorum. Karavanın etrafındaki bölgeleri dolaşıp yürüyüp daha sonra karavana geri dönmüş oluyorum. Ya da uzun bir rotaya çıkıp kullanmadığım malzemeleri karavanda bırakıyorum. Mesela bir ay dolaşacaksam, yanıma sadece bir aylık malzeme alıp motosikletle geziyorum ve yürümeyi tercih ediyorum.
Önümüzdeki döneme dair yeni planlarınız var mı?
Umarım 2022’nin başında, en azından mart ayından itibaren pandemi süreci de biraz daha hafifleyecektir. Bu sene de yalan olacak gibi gözüküyor çünkü. Dolayısıyla umarım seneye dünya turuna çıkabilirim. Bundan sonraki planım bu. Yine motosikletle yol alacağım ve yine yürüyeceğim, amacım bu.
İnsanlar kitabı nasıl temin edebilirler?
Kitabı edinmek isteyenler motokamp.com.tr internet sitesinden sipariş verebilir. Ayrıca bu proje ile yayına başlayan macerarotalari.com sitesinde gezi, motosiklet, rotalar, karavan yaşamı gibi pek çok konu ile paylaşımda bulunmaya devam edeceğim.