Türkiye Ekspres Haber | Son Dakika | Güncel Haberin Adresi

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şeriata düşmanlık dinin bizzatihi kendisine husumettir

GENEL

Son dönemdeki şeriat tartışmalarına değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam ve Türklük kavramlarının birbirinden ayrılmayacağına vurgu yaparken, İslam'ın hayata dair kurallarının bütününü temsil eden şeriata düşmanlık etmenin de esasında dininin bizatihi kendisine husumet beslemek olduğunu söyledi.

Diyanet Akademisi Başkanlığı 1. Dönem Aday Din Görevlileri Mezuniyet Merasimi düzenlendi.

Merasime Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.

Burada katılımcılara hitap eden Cumhurbaşkanı, mezunlara görevlerinde başarı dilerken gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu

  • Haberler
  • Gündem
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şeriata düşmanlık dinin bizzatihi kendisine husumettir

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şeriata düşmanlık dinin bizzatihi kendisine husumettir

Son dönemdeki şeriat tartışmalarına değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam ve Türklük kavramlarının birbirinden ayrılmayacağına vurgu yaparken, İslam'ın hayata dair kurallarının bütününü temsil eden şeriata düşmanlık etmenin de esasında dininin bizatihi kendisine husumet beslemek olduğunu söyledi.

Giriş: 01.02.2024 - 15:08 Güncellenme: 

Abone Ol

ensonhaber.com

Diyanet Akademisi Başkanlığı 1. Dönem Aday Din Görevlileri Mezuniyet Merasimi düzenlendi.

Merasime Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.

Burada katılımcılara hitap eden Cumhurbaşkanı, mezunlara görevlerinde başarı dilerken gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Erdoğan bu kapsamda, şeriat ve Türklük tartışmalarına da değindi.

"İslam Türklerin kılıcı olmuştur"

Türk ve İslam'ın birbirinden ayrılamayacağını belirten Cumhurbaşkanı şöyle konuştu:

Yaklaşık bin yıldır Türkler İslam’ı, İslam da Türkleri muhafaza etmiş; Türkler İslam’ın, İslam da Türklerin kılıcı olmuştur. Tarih kitaplarına şöyle bir göz attığınızda karşınıza çıkacak hakikat şudur: Türk demek, aynı zamanda Müslüman demektir.

Üstat Necip Fazıl, bu gerçeği, çarpıcı bir dille bakınız nasıl ifade ediyor: "İçi alev alev Müslüman, dışı pırıl pırıl Türk ve içi dışına hâkim, dışı içine köle… Yeni Türk neslinin maya çanağı olmak ehliyeti hangi topluluktaysa ben oradayım. Allah'ın inâyeti ve resulünün ruhaniyeti bu yoldakilerin üzerinde olsun!."

"İslamsız Türklük" tanımlamaları...

Dolayısıyla İslam’ı Türk’ten, Türk’ü de Din-i Mübin-i İslam’dan koparan, ayrıştıran, arasına sahte duvarlar ören anlayışın bu topraklarla hiçbir illiyeti yoktur. Son dönemde Türkiye karşıtı kimi çevreler tarafından aynı amaca hizmet eden çift kulvarlı bir kampanya yürütüldüğünü görüyoruz. Bunlardan ilki, lümpen faşistlerin gündeme getirmeye çalıştığı "İslamsız Türklük" tanımlarıdır.

Milletimizin İslam’a ve Kur’an’a hizmetle geçen 1300 yıllık şanlı tarihi, bu şekilde yok sayılmaya çalışılıyor. Böylece milletimizi ayakta tutan, milletimize asli kimliğini kazandıran tarihi, kültürel ve beşeri değerleri tahrip edilmek isteniyor.

Çok açık ve net söylüyorum. İslam'ın gaza ruhunu taşımayan bir Türklük tanımı ve projesi, aslında Türk milletini müzeye kaldırma, folklorik bir öge haline getirme teşebbüsüdür. Burada gaye milletin mayasını bozmak, dışarıdan sarsamadıkları kaleyi içeriden çökertmek, mümkünse teslim almaktır.

"Şeriata düşmanlık dinin kendisine düşmanlıktır"

Kampanyanın ikinci kulvarında ise şeriat düşmanlığı vardır. Şeriata düşmanlık, dinin bizatihi kendisine husumettir.

İnanıp inanmamak elbette bir tercih konusudur. Ancak dinin emirlerine karşı gelmek başka bir durumdur.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.