Berat, Arapça berâe/berâet kelimesinin Türkçeleşmiş şeklidir. Berâet, “iki şey arasında ilişki olmaması; kişinin bir yükümlülükten kurtulması veya yükümlülüğünün bulunmaması” anlamına gelir. Şâbanın on beşinci gecesinde Müslümanların Allah’ın affı ve bağışlaması ile günah yükünden kurtulacağı umularak bu geceye Berat gecesi denmiştir. Berat gecesi için Arapça eserlerde “şabanın ortasındaki gece”, “mübarek gece”, “rahmet gecesi” ve “sak gecesi” manalarına gelen terkipler kullanılmaktadır.
Berat gecesi Müslümanlarca kutsal sayılmış, bu gecenin diğer gecelerden farklı bir şekilde geçirilmesi, bu gecede daha fazla ibadet edilmesi âdet halini almıştır. Hz. Peygamber’in, “Allah Teala -rahmetiyle- şabanın on beşinci gecesi dünya semasında tecelli eder ve Kelb kabilesi koyunlarının kılları sayısından daha fazla kişiyi bağışlar” buyurduğu rivayet edilmiştir.
Kurtuluş, af ve arınma anlamlarına gelen Berat, Müslümanlara kulluk bilinci ve hesap verme şuuruyla; hata, suç ve yanlışlardan kaçınmayı, günahlardan arınmayı; affedilmenin yanında affedici olmayı da, bağışlanma isteğinin yanında bağışlayabilme şuurunu da kazandırır.
Peygamber Efendimiz Berat Kandili ile ilgili şöyle buyuruyor;
- Şaban ayının 15'inci gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve 'Yok mu tövbe eden, tövbesini kabul edeyim. Yok mu rızık isteyen, rızık vereyim. Yok mu şifa isteyen, şifa vereyim. Yok mu başka isteği olan ona da istediğini vereyim
Berat Kandili'nde okunacak dualar
"Allah'ım! Doğru söyleyen bir dil ve teslim olmuş bir kalp lütfetmeni istiyorum." (Tirmizi, Daavat, 23)
"Ya Rabbi! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni affet." (İbn Mace, Dua, 5)
"Allahım! Senden hidayet, takva, iffet ve(başkalarına muhtaç olmayacak) zenginlik niyaz ediyorum." (Müslim, Dua, 72)
"Ey kalpleri evirip çeviren Allahım! Kalbimi dininde sabit kıl." (Tirmizi, Daavat, 124)
"Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır, ayaklarımızı sağlam bastır(kaydırma) ve şu kafir kavme karşı bize yardım et." (Bakara, 2/250)
"Rabbimiz! Bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltme.Bize katından bir rahmet bahşet.Şüphesiz sen bağışı en çok olansın." Al-i İmran, 3/8)
"Allah'ım! Beni güzellikler işleyip müjdesine nail olanlardan, kötülük işlediklerinde de bağışlanma dileyenlerden eyle." (İbn Mace, 57)
"Rabbimiz! Bize dünyada da ahirette de iyilik ver ve bizi ateş(cehennem) azabından koru." (Bakare, 2/201)
"Allahım! Zulmetmekten ve zulme uğramaktan sana sığınırım." (Nesai, İstiaze, 14)
"Allah'ım! Günahlarımı, bilgisizlik yüzünden yaptıklarımı, haddimi aşarak işlediğim kusurlarımı, benden daha iyi bildiğin bütün hatalarımı bağışla." (Buhari, Daavat, 60)
"Allah'ım acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, cimrilikten, ihtiyarlık düşkünlüğünden ve kabir azabından sana sığınırım. Allah'ım! Bana sana karşı gelmekten sakınma duygusu kazandır.Nefsimi günahlardan arındır, çünkü onu en iyi arındıracak olan Sensin.Nefsimin sahibi ve efendisi sensin.Allah'ım! Faydasız bilgiden, ürpermeyen gönülden, doyma bilmeyen nefisten, kabul olmayacak duadan sana sığınırım." (Müslim, Zikir, 73; Nesai, İstiaze, 13, 65)
"Allah'ım! Senden senin sevgini ve beni sana yakın kılacak herkesi sevmeyi bana nasip etmeni niyaz ediyorum." (Tirmizi, Daavat, 73)
"Ey Rabbimiz! Unutur ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme! Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet bizi bağışla, bize acı! Sen bizim mevlamızsın.Kafirler topluluğuna karşı bize yardım et." (Bakara,2/286)