Türkiye Mezotelyama çalışma Grubu'nun hazırladığı Türkiye Asbest Kontrolü Stratejik Raporu sonuçlarına bakıldığında, 2013 yılında yapılan incelemelere göre, ülke genelinde yaklaşık 400, Eskişehir Mihalıççık ilçesi. Tatarcık Mahallesinde yaklaşık 30 yıl önce kapatılan asbest maden ocağının bulunduğu bölgede halen asbest etkisi hala devam ediyor. 48 köyünde asbest temasının devam ettiği ilgili raporda yer aldı.
BİNALARDA ASBEST VAR
Ülke genelinde 2011 yılı itibariyle kentsel dönüşümde kullanılan asbest ve her türlü asbest mineralinin ticari kullanımı yasaklandı. Bu yasağa rağmen ikinci bir faktör jeojenik (çevresel) asbest maruziyeti oldu. 2010’dan önce yapılan binaların yıkımı sırasında yüksek miktarda asbest ile karşılaşılmaya başlandı.
ASBEST AKCİĞER SAĞLIĞININ DÜŞMANI
Havaya saçılan asbest liflerinin solunmasının, pek çok akciğer hastalığının oluşumuna neden olabildiğine dikkat çeken Dernek Başkanı, şu bilgileri aktardı:
“Uzun süreli yüksek seviyeli asbeste maruz kalmak asbestozis (akciğer dokusu içerisinde asbest liflerinin birikmesi), akciğer zarı kanseri ve akciğer kanseri gibi ölümcül hastalıklara yol açabiliyor. Bu nedenle yıkım öncesi binalarda mutlaka asbest kontrolü yapılması gerekiyor. Eğer asbest tespit edilmişse yönetmelik hükümlerine göre bu işin eğitimini almış ekiplerce asbestin uzaklaştırılması sağlanmalı ve ancak ondan sonra binanın yıkımına izin verilmeli. Bu durum toplum sağlığı açısından depreme dayanıklı bina yapmak kadar önemlidir.”
TBMM GÜNDEMİNDE
Tüm bunlar değerlendirildiğinde, piyasaya arzına ve kullanımına ilişkin kısıtlamalar hakkında yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair, yönetmelik ile yasaklandığı bilinen asbestin günümüzdeki maruziyetinin önlenmesi için tüm araştırmaların ve bilimsel çalışmaların yapılması, ortaya konan risklerin değerlendirilmesi, durumun tespit edilmesi ve çok geç olmadan önlem alınması için Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu ve 19 milletvekili meclise araştırma önergesi verdi.