"Türkiye'de dünyada bir oyuncu. Türkiye bir yola çıktı, elimizde 5 helikopter projesi var. Bir ülkenin hava sahasını koruması gerekiyor. Haberleşme ve gözetleme uydusu yapıyoruz. TUSAŞ'ımız içi kaynayan bir şirket, pozitif kaynama. Bu şirket yaparken öğreniyor, öğretiyor.
Uçak benim anlatımımla basit olacak ama dünyadaki en komplike araçtır. Çok hassas kontrol edilmesi gerekiyor. Havada uçarken, havayı delerek uçuyor. Hava bunun etrafından akıyor. Aşağıda sensörü var. Bu bilgiler bilgisayara gidiyor. Diyor ki senin havaya göre yönün böyledir, hızın budur... Bunu yapmak kolay. Ama bunu tasarlarken uğraşıyorsunuz. O buz dağının arka tarafı. Bunların hepsi bir organizasyon. Aksungur'dan bahsediyoruz, arkasında büyük mühendislikler var. Arkadaşlarımız mousla kuyu kazıyor.
Biz aslında TUSAŞ'ta bu insanları bu işte birleştiriyoruz. Aslında her dönemin kendi dinamikleri var. Bulunduğumuz on yılın özelliği şu dijital çağ. Bizim gibi ülkelerde korkunç fırsatlar getiriliyor. Ben öğrenci de oldum mühendis de oldum. Biz böyle bir analiz yaparken uykusuzluğumuz yetmezdi. Her şeyi kendimizin yapması gerekiyordu. Şimdi bunlar otomize oldu. Hesaplarma yeteneği çok gelişti. Şimdi 50 bin çekirdekli makine alıyoruz.
Mühendis için yazılım gerekli. Yazılımları kendimiz de yazabiliyoruz. Bunların hepsinin hesaplanması similasyon olarak geçiyor. Daha önce her mühendis kendi yazılımını yazıyordu. Similasyon yazılımlar gelince bu işler çok hızlandı. Üretim imkanları herkeste daha açık. Türkiye gibi ülkelerin dünyayı yakalamak gibi endişesi yok. Geçer de.