Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, "Enflasyon Raporu 2022-I" bilgilendirme toplantısında yurt içi makroekonomik görünümü, makroekonomik çerçevede şekillenen enflasyon görünümünü, enflasyonun temel makro belirleyicileri ve orta vadeli tahminleri ele aldığı bir sunum yaptı.
“2021 enflasyonun yükselişinde temel mal, gıda ve enerji grupları öne çıktı”
Kavcıoğlu, tüketici enflasyonunun 2021 yıl sonunda yüzde 36,08 olarak gerçekleştiğini ve yıllık enflasyonun tüm alt gruplarda artış gözlendiğini belirterek, “Yılın son çeyreğinde döviz kuru gelişmeleri enflasyondaki yükselişin en önemli belirleyicilerinden birisi oldu. İktisadi faaliyetin dördüncü çeyrekteki güçlü seyri, ithalat ve uluslararası gıda fiyatlarındaki artışların yanı sıra tarımsal kuraklık, tedarik sürecindeki aksaklıklar ve taşımacılık maliyetlerinde kısmi düzelmeye rağmen devam eden yüksek seyir gibi arz yönlü unsurlar enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam etti. Bu bağlamda enflasyondaki yükselişte temel mal, gıda ve enerji grupları öne çıktı” diye konuştu.
“Cari işlemler dengesinin 2022 yılında fazla vereceğini öngörüyoruz”
Uzun dönemli eğilimi gösteren 12 aylık birikimli cari dengedeki iyileşmenin 2021 Kasım ayında devam etmesinin yanı sıra bir miktar ivme kaybettiğine dikkati çeken Kavcıoğlu, “Altın ve enerji hariç bakıldığında yıllık cari dengedeki iyileşmenin sürmekte olduğunu görüyoruz. Cari işlemler dengesindeki iyileşmenin güçlenerek devam etmesinin, önümüzdeki dönemde dış finansman ihtiyacını azaltarak ülke risk primini olumlu etkilemesi beklenmektedir. Bu çerçevede, cari işlemler dengesinin 2022 yılında fazla vereceğini öngörüyoruz” dedi.
“TCMB’nin tüm politika araçlarında Türk lirasını öncelikleyen geniş kapsamlı bir politika çerçevesi yürütüyoruz”
TCMB Başkanı Kavcıoğlu, para politikasının etkileyebildiği talep unsurlarının, çekirdek enflasyon gelişmelerinin ve arz şoklarının oluşturduğu etkilerinin ayrıştırılmasına yönelik analizleri değerlediklerini ve politika faizinde Eylül-Aralık döneminde toplamda 500 baz puan indirim yaptıklarını hatırlatarak, “Aralık ayı iletişimimizde de belirttiğimiz gibi arz yönlü ve para politikası etki alanı dışındaki arızi faktörlerin fiyat artışları üzerinde oluşturduğu geçici etkilerin ima ettiği alanın kullanımını tamamladık. Ocak ayına geldiğimizde bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 14 düzeyinde sabit tutulmasına karar verdik. Alınmış olan kararların birikimli etkilerini yakından takip ediyor ve bu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zeminde yeniden şekillenmesi amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında Türk lirasını öncelikleyen geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Ham petrol fiyatlarına ilişkin varsayımımız, 2022 yılında ortalama 80,4 ABD dolarıdır”
Ham petrol fiyatlarının önümüzdeki dönemde Ekim Enflasyon Raporu varsayımlarının sınırlı bir miktar üzerinde kalacağına işaret ettiğini dile getiren Kavcıoğlu, “Bu doğrultuda, ham petrol fiyatlarına ilişkin varsayımlarımız 2022 yılında ortalama 80,4 ABD dolarına, 2023 yılında ise ortalama 74,3 ABD dolarına güncellendi. Enerji dışı emtia fiyatları arz-talep uyumsuzluğu, taşımacılık maliyetlerindeki artışlar ve tarımsal kuraklığa bağlı olarak yükselişine devam etti. İthalat fiyatlarının genel seviyesine ilişkin varsayımlarımız da yukarı yönlü güncellendi” dedi.
Kavcıoğlu, temel varsayımları ve kısa vadeli öngörüler çerçevesinde, para politikası duruşunun sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda belirleneceği bir görünüm altında, enflasyonun kademeli olarak hedeflere yakınsayacağını öngördüklerini belirtti.
“2022 yıl sonu enflasyon tahmini 23,2”
Enflasyon yükseldikçe enflasyon beklentilerindeki dağılımın açıldığını, bundan kaynaklı olarak enflasyonun tahmin edilebileceği aralığın genişlediğinin altını çizen Kavcıoğlu, “ Bu çerçevede, enflasyon tahmin aralığımızın orta noktaları 2022 yılı sonunda yüzde 23,2, 2023 yıl sonunda yüzde 8,2 ve 2024 yıl sonunda ise yüzde 5,0 seviyelerine tekabül etmektedir” dedi.
Alınmış kararların birikimli etkilerini yeni yılın ilk çeyreğiyle birlikte yakından takip ettiklerine vurgu yapan Kavcıoğlu, söz konusu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zeminde yeniden şekillenmesi amacıyla merkez bankasının tüm politika araçlarında Türk lirasını öncelikleyen geniş kapsamlı bir politika çerçevesini gözden geçirme süreci yürüttüklerini dile getirdi.
“Liralaşma Stratejisi’ ile Türk lirasının sistemdeki kullanımını merkeze alan bütüncül bir yaklaşımla oluşturulmaktadır”
Kavcoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu kapsamda ‘Liralaşma Stratejisi’ TCMB’nin politika gözden geçirme sürecinin asli unsurlarından biridir. Raporda bulunan kutu çalışmamızda yer verdiğimiz üzere ‘Liralaşma Stratejisi’ yeni finansal ürünler, teminat çeşitlendirilmesi ve likidite yönetimi uygulamaları vasıtasıyla, Türk lirasının sistemdeki kullanımını merkeze alan bütüncül bir yaklaşımla oluşturulmaktadır.”