Geçen yıl 300-500 TL arasında satılan 3. sınıf tomruk, bugün vergiler hariç bin TL'ye satılıyor. İhracatın çoğalması, döviz kurlarının artması ve ham madde tedarikinde yaşanan zorluk iç piyasada fiyatların artmasına neden oldu.
Piyasa şartlarını değerlendiren 40 yıldır kereste işletmesi bulunan Cengiz Engin (59), “Türkiye dışarıdan kereste ithal etmezse bugünkü fiyatların da çok üstünde kereste tüketilirdi. Şu anda kereste fiyatı son 4 ayda yüzde 50 civarında arttı. Bunda döviz artışı ve kerestenin başka ülkelerden de yoğun talep görmesi etkili oldu. Bu etkenler yurt içindeki kereste fiyatlarının da artmasına neden oldu. Bunun yanında entegre firmaları önceden yurt dışından kereste ithal ediyordu, şimdi ise yurt içinden bu talebi karşılıyor. Bu da fiyatların atmasına neden oldu. Yükselişin 1-2 ay içerisinde daha fazla olacağını düşünüyoruz. Geçen sene 300-500 TL arasında satılan 3. sınıf tomruk, bugün vergiler ve diğer giderler hariç yerinde bin TL'ye satılıyor” dedi.
“Doğal yaşam ve ahşap eve olan ilgi de fiyatları arttırdı”
Salgın dolayısıyla ahşap eve olan talebin arttığını ifade eden Ergin, “Kereste beşikten mezara kadar lazım olan bir ürün. Ayrıca pandemiden dolayı insanlar doğaya yerleşmeye de başladı. Doğaya yerleşen insanlar ahşap ev yapmayı ve betondan uzaklaşmayı tercih ediyor. Bu da fiyat artışını tetikledi. Fiyatların dengelenmesi için ülkemizin kereste ithalatına kolaylık tanıması lazım. Eldeki kaynakların da sınırlı bir şekilde tüketilmesi lazım” diye konuştu.
“Kereste altın çağını yaşıyor”
45 yıldır kereste işletmesi sahibi olan Ali Yıldız (65), “Yurt dışı talebi çok olduğu için fiyat artabilir. İran, Irak Suriye ve Azerbaycan'a çok sayıda kereste gidiyor. Fiyatlarda bir denge unsurunun sağlanması gerekiyor. Böyle bir döneme daha önce şahit olmadık. 40 yıldır kereste işindeyim ilk defa bu sene fiyatların afaki bir şekilde arttığına şahit oldum. ‘Kerestede altın çağı yaşanıyor' diyebiliriz. Mal satacak herkes de şu anda tedirgin. Bugün sattığımız ürünü yarın yerine koyamıyoruz” şeklinde konuştu.