İran, 7 Ağustos'ta şafak vakti gerçekleştirilen bir dizi idamla dünya gündemini sarstı. İnsan hakları ihlalleriyle tanınan Tahran yönetiminin Kerec kentindeki Qezal-Hesar Cezaevi'nde gerçekleştirdiği idamlar, insan hakları gruplarının verilerine göre, en az 20 kişinin ölümüne neden oldu. Hengaw ve HRANA gibi insan hakları kuruluşları, idam edilenlerin kimliklerini ve sayısını detaylandırdı. İran yetkilileri, idamların "siyasi olmayan" suçlar gerekçesiyle gerçekleştirildiğini belirtti.
Hengaw'un verdiği bilgilere göre, idam edilenlerden 13'ü Kürt, Beluç veya Afgan kökenli. İdam edilenlerin kimlikleri arasında Şehab Melêkî, Mehrdad Ghanbar Beigi, Mohammad Nazari, Îsmaîl Şerefî, Shahriar Foroutan, Rasoul Heidari, Omid Farhikhteh, Firûd Gerawend, Mihemed Xulamî, Abdullah Shahnavazi ve Khalil Nahtani'nin isimleri yer almakta. HRANA'nın verilerine göre, bu sayı en az 22'ye çıkmakta.
Hengaw'un verdiği bilgilere göre, Firûd Gerawend, Mihemed Xulamî, Îsmaîl Şerefî ve Şehab Melêkî'nin Kürt olduğu belirtildi.
PEZEŞKİYAN'IN İLK TESTİ
Temmuz ayında göreve gelen Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, İran'da "ılımlı" olarak değerlendirilen bir figür olarak tanıtılmıştı. Ancak, 7 Ağustos'taki idamlar, onun insan hakları konusundaki yaklaşımını sorgulayan bir test olarak görülüyor. Pezeşkiyan'ın göreve başlamasından sonra ilk büyük infazların gerçekleştirilmesi, yeni yönetimin insan hakları ve adalet konusundaki tutumunun ne olacağı konusunda soru işaretleri doğurdu.
2023 yılı boyunca, İran'da 21 kadın ve iki çocuk dahil olmak üzere en az 767 kişi idam edildi. Bu idamların bazıları halka açık şekilde gerçekleştirildi. İdam edilenlerin çoğu, suçlama ve mahkeme süreçleri insan hakları standartlarına uymadıkları yönünde eleştirilmişti.