Türkiye Ekspres Haber | Son Dakika | Güncel Haberin Adresi

Dünya’nın En Büyük Çarpışma Kraterleri

DÜNYA

4,5 milyar yıllık tarihinde, Dünya’nın yüzeyine yüzlerce büyük asteroit çarptı. Bu çarpışmaların sonucunda, yer kabuğunda büyük oyuklar oluştu. Çarpışmaların en az 190 tanesi, bugün halen görülebilen dev izler bırakmış. Fakat gezegenimizin atmosferine giren uzay kayalarının hepsi yere ulaşamıyor. Peki bir asteroidin Dünya’da gedik açması için ne olması gerekiyor ve en büyük kraterler hangi çarpışma olaylarında oluştu?

Dünya’nın atmosferine dalan uzay kayalarının büyük bir kısmı aslında hiç dev boyutlu değil. NASA’ya göre çok küçükler ve yaklaşık 1 metre genişliğindeler. Bu durum Dünyalılar için iyi bir şey çünkü NASA, çapı 25 metreden küçük olan uzay kayalarının genelde atmosferi geçemediğini belirtiyor. Uzay kayasının süper yüksek hızı, atmosferdeki gazları ısıtıyor ve bu sayede kaya atmosferden geçişi sırasında yanarak kül oluyor (kaya atmosferle karşılaştığında, teknik olarak bir gök taşına dönüşüyor). Atmosferden geçebilen kaya kalıntıları, yere ulaşmaları halinde çoğu zaman zararsız oluyor veya çok az zarar veriyor.

NASA’nın Jet İtiş Laboratuvarına bağlı Dünya Yakınındaki Cisim Çalışmaları Merkezinin başkanı Paul Chodas, “Atmosfer bizi çarpışmalardan koruyor” diyor.

Örneğin 2013 yılında Rusya’nın Çelyabinsk şehrinin üstünde 17 metre genişliğindeki bir gök taşı infilak etmiş, pencelerin kırılmasına ve yaralanmalara sebep olan bir şok dalgası meydana getirmiş. Fakat herhangi bir krater oluşturmamıştı çünkü yere ulaşmamıştı. Birleşmiş Milletler Uzay Görevi Planlama ve Danışma Grubunun eski başkanı olan ve Almanya’daki Oldenburg Üniversitesinde Dünya yakınındaki cisimler alanında uzmanlaşan fizikçi Gerhard Drolshagen, gök taşının büyük bir kısmının çözülerek toza ve ufak meteoritlere dönüştüğünü söylüyor. 2014 yılında gerçekleştirilen 45’nci Ay ve Gezegen Bilimleri Konferansı’nda sunulan bir rapora göre olay sonrasında geriye kalan tüm şey, civardaki bir gölün dibinde bulunan 1,5 metre genişliğindeki meteorit ve bazı ufak boyutlu parçacıklar olmuştu.

Fakat Dünya yüzeyinde bilinen 190 çarpışma krateri, daha büyük boyutlu bazı asteroitlerin zemine ulaştığını ancak bu durumun çok daha nadiren yaşandığını gösteriyor. Dünya Çarpışma Veri Tabanı‘na göre karaya çarpan cisimlerin çoğu Kuzey Amerika’ya (%32) düşmüş. Kuzey Amerika’yı %22 ile Avrupa ve %16 ile Rusya takip ediyor.

Bilinen çarpışma kraterlerinden 44 tanesi 20 kilometre veya daha büyük genişlikte. İşte, karaya veya suya çarpan en büyük üç cisim hakkında bilinenler:

1. Dünya üzerindeki en büyük çarpışma krateri, Güney Afrika’da bulunan ve 160 km genişliğinde olan Vredefort krateri. NASA’nın Dünya Gözlemevine göre çarpışma, muhtemelen 2 milyar yıl kadar önce gerçekleşmiş. Krater büyük oranda aşınmış olsa da, bilim insanları geriye kalan kenarlara bakarak asteroidin 10 ila 15 kilomere çapında olduğunu tahmin ediyor. “Dinozorları öldüren asteroitten daha büyük ama dinozorlardan çok uzun süre önce çarpmış” diyor Chodas.

Durumu bağlama yerleştirmek gerekirse, Drolshagen “1 km’den büyük bir cismin bütün Dünya’yı etkileyeceği düşünülüyor” diyor. Dolayısıyla Vredefort kraterini meydana getiren asteroit, dinozorları öldüren asteroide denk ölçüde feci bir darbe vurmuş olmalı. “Çarpışma bütün dünyada yangın çıkmasına yol açmış olmalı” diyor Chodas. “Atmosfere de muazzam miktarda toz fırlamıştır.”

2. NASA’nın Dünya Gözlemevine göre Meksika’nın Yukatan Yarımadası’ndaki Chicxulub krateri, 180 km genişliğiyle benzer bir boyuta sahip fakat çok daha genç. Dünya’ya 66 milyon yıl önce çarpan bu asteroit, 12 km genişliğinde bir çukur meydana getirmiş. Krater günümüzde kısmen karada yer alsa da, çarpışma zamanında Yukatan sığ bir denizin altında duruyormuş. Çarpışma, kuş dışı dinozorlar da dahil bütün canlı türlerinin %75’inin yok olmasına yol açmış. Çarpışma sonucunda uzaya kaya ve enkaz “sıçramış” olmalı. Alev alan enkaz, Dünya’ya dönüşü sırasında gezegenin büyük bir bölümünü tutuşturmuş olmalı. Çarpışma ayrıca Dünya’yı yıllarca çevreleyen ve Güneş ışığını engelleyerek besin zincirini bozan bir toz bulutu meydana getirmiş. Chodas, ilk çarpışmadan sonra hayatta kalan kuş dışı dinozorların muhtemelen aç kaldıklarını söylüyor.

3. Kanada’nın Ontario şehrindeki Subdury Havzası, boyut bakımından üçüncü sıraya yerleşiyor ve Vredefort gibi o da Dünya üzerinde bilinen en eski çarpışma kraterlerinden biri. 2014 yılında Terra Nova bülteninde yayımlanan bir çalışmada, havzayı meydana getiren şeyin belki de bir asteroit değil ama dev bir kuyrukluyıldız veya asteroit parçacıkları ya da buzdan oluşan kayalık bir karışım olabileceği öne sürülmüş. Çapı 10 ila 15 kilometre arasında olan bu uzay cismi, Dünya’ya 1,8 milyar yıl kadar önce çarpmış.

Şimdiyse krater, erozyon sebebiyle neredeyse tanınmaz halde. Fakat bölgede gelişen bir nikel ve demir madencilik sanayisi bulunuyor. “Aslında yer altından çıkardıkları şey, asteroitlerin kalıntıları” diyor Chodas.

Dünya Çarpışma Veri Tabanı’na göre uzay kayalarının çarpmasıyla oluşan en büyük 44 kraterden 39 tanesi, 10 milyon yıldan kısa önce meydana gelmiş. Tacikistan’da yer alan münzevi Kara-Kul krateri ise 5 milyon yıldan daha kısa bir süre önce oluşmuş.

“Büyük olanların birçoğu çok eski” diyor Chodas. “Çünkü Güneş sisteminin ilk zamanlarında, etrafta uçuşan enkaz çok daha fazlaymış ve çarpışmalar çok daha sık gerçekleşiyormuş. Ay’ın kraterle kaplı olduğunu görüyorsunuz. Okyanuslar ve erozyonlar olmasaydı, Dünya da aynı şekilde görünürdü.” Bu yüzden, çok daha fazla asteroidin çarpmış olması muhtemel; hatta izlerine ulaşamadığımız çok daha büyük asteroitlerin…

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.