Bahreyn, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) Manama Diyaloğu konferansına ev sahipliği yaptı.
Forumda konuşan Bahreyn Veliaht Prensi Selman bin Hamad bin İsa Al Halife, Hamas'ı hedef aldı.
Al Halife'nin, 7 Ekim saldırılarından sonra, İsrail'in kuşatma altındaki Gazze'ye ölüm yağdırdığı saldırılarına ses çıkarmadığı görüldü.
"Hamas'ı kınıyorum"
"Hamas'ı kesin surette kınıyorum." diyen Al Halife şunları söyledi:
Bu salondaki herkes, sivillerin ve masumların yanında olduğumu anlayabilir. Siyasi tarafta değilim.
"Kadınları, çocukları, yaşlıları öldürdüler"
7 Ekim saldırılarının "barbarca ve korkunç" olduğunu, "ayrım gözetmediğini" belirten Bahreyn Veliaht Prensi, "Kadınları, çocukları, yaşlıları öldürdüler." dedi.
İsrail ordusunun 7 Ekim sonrasındaki saldırıları tekrar şiddetlendi. 12 bini aşkın sivil bombardımanlarda öldürüldü.
İsrail'in saldırılarına tepki göstermedi
Öldürülenlerin çoğunluğunu çocuklar ve kadınlar oluşturuyor. Al Halife'nin, bu ölümlerle ilgili sesini yükseltmemesi dikkatlerden kaçmadı.
Filistin'de seçim yapılmasını istedi
Bahreynli prens ayrıca, çatışmalar sona erdiğinde Filistin'de seçimlerin yapılması gerektiğini söyledi.
Selman bin Hamad bin İsa Al Halife'ye göre bu, "adil ve kalıcı barışın" yolunu açacak.
Aynı isim, "Bu çatışma Orta Doğu'da son 80 yıldır devam eden açık bir yaradır." ifadesini kullandı.
Economist: Birçok Arap hükümeti Hamas'ın gitmesini istiyor
Öte yandan İngiltere merkezli The Economist dergisi, "Birçok Arap hükümeti Hamas'ın gitmesini istiyor." başlıklı bir analiz yayınladı.
Savaşa gösterilen bölgesel tepkiye ek olarak "derin çelişkilerin" olduğu belirtildi ve şöyle denildi:
Pek çok Körfez ülkesi, İsrail'in Hamas'tan kurtulmasını istiyor. Ancak bunu yapmanın, kendi ülkelerinde aşırılıkçılığı uyandıracağından endişe ediyorlar. İran'ın destekli milislerden oluşan 'direniş ekseninin' yara almasını istiyorlar.
Birkaç yıldır ideolojiden ziyade ekonomiye odaklanan yeni bir Orta Doğu anlatısını destekliyorlardı. Gazze'de uzun sürecek bir savaşın, bu planları altüst etmesinden kaygılanıyorlar.
Petrolü silah olarak kullanmadılar
Yalnızca Birkaç Arap ülkesinin İsrail'deki büyükelçilerini geri çağırdığı ancak diplomatik bağlarını koparmaya yanaşmadığı belirtilerek, "Petrolün silah olarak kullanılmasına da karşı çıktılar." denildi.