Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Mahkeme başkanı, önceki celse sunulan esasa ilişkin mütalaaya karşı savunmaların alınacağını belirterek, sanıklara söz verdi. Yargıtay'ın bozma ilamı ile duruşma savcısının mütalaasını kabul etmeyen sanıklar, beraat talebinde bulundu. Duruşmaya verilen aranın ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı.
Buna göre, sanıklar Sedat Çoban, Mecnun Akkoyun, Uğur Doğanay, Abdurrahim Pamuk, Mehmet Şah Yüce, Ali Güler, Ümit Doğanay, Ahmet Taylan, Hasan Uyanık, Burhan Dicle, Ali Karakurt, Cevher Türk, Mehmet Çağlar, Resul Savur ve Remzi Özşan, "canavarca hisle veya eziyet çektirerek çocuğu öldürme" suçundan "ağırlaştırılmış müebbet" hapis cezasına çarptırıldı.
Olay tarihinde 18 yaşından küçük olan sanıklar Yılmaz Oğurlu, Ahmet Selçuk ve Ali Kaya'ya da aynı suçtan 23'er yıl hapis cezası verildi.
Savunmaları tespit edilmeyen sanıklar Cihan Yıldız, Rıdvan Baş, Mustafa Daşçi ile mazeret bildiren Erkan Balaban, Ferdi Gül ve Mazlum İçli'nin dosyaları ayrıldı. Sanık Hüseyin Okçu ise beraat etti.
Ayrıca mahkeme, sanıklar hakkında takdir indirimi uygulamadı.
Davanın geçmişi
Diyarbakır'da 6-7 Ekim 2014'te düzenlenen izinsiz gösterilerde Yasin Börü ve 3 arkadaşının öldürülmesiyle ilgili dava Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmüş ve 24 Nisan 2017'de hüküm açıklanmıştı.
Aralarında suça sürüklenen çocukların da bulunduğu 41 kişiden 25'i farklı hapis cezalarına çarptırılırken, 13'ünün beraatine, o tarihte firari olan 3 sanığın da dosyalarının ayrılmasına karar verilmişti. Firari sanıklardan Ersin Filizer, 2 Ocak 2018'de Diyarbakır'da yakalanmıştı.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, sanıklardan kasten öldürme suçundan mahkum edilen 24'ü ile Hüseyin Okçu'nun beraatine ilişkin hükmü bozmuştu.
Bozma ilamında Yasin Börü'nün olay tarihinde 18 yaşından küçük olduğuna dikkati çekilerek, "canavarca hisle öldürmek" suçundan mahkum edilen sanıkların bu suçu "çocuğa karşı" işlediğinin de değerlendirilmesi gerektiği belirtilmişti.
İlamda, Hüseyin Okçu'nun cep telefonu arama kayıtları ve sinyal bilgileri değerlendirilerek, Diyarbakır'da bulunup bulunmadığı kesin olarak tespit edilmeden hüküm kurulmasının bozma gerekçesi yapıldığı bildirilmişti.
Ersin Filizer ile firari 2 sanığın yargılanması ise mahkemenin başka bir dosyasında yürütülüyor.
"İçimize su serpildi"
Kararın açıklamasının ardından oğlu Hasan Gökguz'un kabrini ziyaret eden baba Mehmet Gökguz, yaptığı açıklamada, cezanın içlerine biraz su serptiğini fakat azmettiricilere de ceza verilmesi gerektiğini söyledi.
Selahattin Demirtaş ve onunla beraber olanlara da ceza verilmesi gerektiğini belirten Gökguz, şöyle konuştu:
"O yöneticilerin hepsine müebbet ceza verilirse içimiz rahat olur. Bunlara sadece verilirse içimiz pek rahat olmaz. Allah razı olsun, bu cezanın verilmesi iyidir fakat Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak, Figen Yüksekdağ ceza yemezse biz rahat olmayız. Figen Yüksekdağ, zaten 'Ne kadar şey var. imha edin.' dedi. Emir veren bunlardır. Müebbet yiyenler ne kadar suçluysa bunlar da o kadar suçludur. Azmettirici kim varsa hepsinden davacıyım. Daha önce 5 kişiye müebbet cezası verilmişti, 15 kişiye daha ceza verilmesi içimizi rahatlattı ama bu yöneticiler ceza yemeyene kadar içimiz rahat olmaz. Demirtaş ceza yemeyene kadar biz rahat olamayız. Kılıçdaroğlu diyor ki 'Onun ne işi var cezaevinde?' Peki, senin oğlun olsaydı acaba böyle konuşabilir miydin? Sen niye bunu söylüyorsun, sen kimsin? Sen Kürtlerden oy almak için Kürtleri kandırıyorsun."
"Gelin, bize sorun ciğerlerimiz nasıl yanıyor"
Gökguz, acılarının hala taze olduğunu söyleyerek, "Gelin, bize sorun ciğerlerimiz nasıl yanıyor, nasıl analar yatıyor. Analar nasıl yemek yiyorlar. Selahattin Demirtaş'ın annesi 'Benim oğlum bir tavuğun kesilmesine izin vermiyordu.' diyor. Bu kadar katliam yapıldı, niye izin verdi? Bu, katildir. Tavuğun kesilmesine izin vermiyordu, niye izin verdi? Bu kadar çocuk öldü. 'Demirtaş'ın ne işi var cezaevinde?' diyenler, bunların ne işi var mezarlıkta? Bunlar ne yapmıştılar, suçları neydi? Fakirlere biraz et dağıtıyorlardı." ifadelerini kullandı.
"Onların ceza alması yüreğimizi biraz daha ferahlatacak"
Ahmet Dakak'ın babası Öztekin Dakak da verilen kararın çocuğunu geri getirmeyeceğini dile getirerek, "Bunları sokağa döken Selahattin Demirtaş, o gün çağırdı. Kobani olaylarında, 'Çıkın sokaklara, yakın, yıkın, dökün.' Bunu söyleyen bir genel başkan Figen Yüksekdağ'dır. Onların hepsinin bu davadan ceza almalarını istiyoruz. Onların ceza alması yüreğimizi biraz daha ferahlatacak. Özellikle Selahattin Demirtaş'ın ceza almasını isteriz. Bu olayları çıkaran zaten Selahattin Demirtaş'ın kendisidir. 15 sanık müebbet almış. O günkü olaylarda binden fazla insan vardı." diye konuştu.