Diyarbakır’ın Sur ilçesine bağlı Köşk köyünde çiftçilik yapan Abdurrahman Demir, eşi ve kızlarıyla yaz sıcağında karpuz hasadı yapıyor.
Tarladan karpuz toplayan çiftçi Demir, hasada ilişkin konuştu ve karşılaştıkları zorlukları anlattı. Demir şunları kaydetti: “Nisan’da buraya geldik. 75-80 dönüm arazimiz var. Traktörün arkasına pulluk takıp ektik karpuzlarımızı. Tohum çok pahalıydı, kilosuna 11 bin TL verdik. Burada tam 37 gün boyunca çapa yaptık. Hasat zamanı geldi, ne yapsak da kilosunu 2 TL’ye alıcı bulabiliyoruz. Para etmiyor. Ne yapalım şimdi biz, nasıl idare edeceğiz.”
''KARPUZ GÜZEL AMA BEREKETİ YOK''
Çiftçi Leyla Demir ise konuya ilişkin “Bir bebek nasıl büyütülüyorsa biz de bu karpuzları öyle büyüttük şu zamana kadar” dedi. Fatma Demir ise “Vallahi bu sene iyi olmadı. Bahardan beridir buradayız, çapasını yaptık, ektik, büyük zahmet çektik. Diyarbakır karpuzları çok güzeller fakat bereketi yok. Bu sene neden böyle oldu, anlamadık. Bereketi olmadı, emeğimiz heba oldu” ifadeleriyle sitem etti.
DİYARBAKIR KARPUZU 2009 YILINDA TESCİLLENDİ
Çiftçi Adil Aydın ise “Diyarbakır karpuzunun özelliği toprağından, havasından geliyor. Bu karpuz, Diyarbakır dışında hiçbir yerde yetişmez. Eskiden Kuveyt ve Suudi Arabistan’a satardık” dedi. Türk Patent Enstitüsü, Diyarbakır karpuzunu 2009 yılında tescilledi ve Diyarbakır’a özgü bir ürün olarak kaydetti.